Pazar, Mart 18, 2007

ŞAKŞAKÇI YADA TAKTAKÇI
Sn. Erman TOROĞLU, yine aziz yıldırım yalakalığı yapmış. Bir süredir Fenere yamanmıştı ya durdurak bilmiyor.
Bir dostun bu konuda Sn. Erman TOROĞLU'na yazdığı yazıyı aşağıda değişiklik yapmadan yayınlıyorum.
Sn. Toroğlu,
Levent Kızıl'a bu denli sahip çıkmanız, Kızıl'ın federasyon savaşında oynatıldığı koçbaşı rolü ile ilgili midir diye düşünüyorum. Gerçi, perde arkasını Aziz Yıldırım'ın çektiği tüm komplolar gibi bu girişim de hüsrana uğradı ama olsun... Böyleyse eğer, sizler diyet borcunuzu ödüyorsunuz demektir. Sizler derken, sizinle birlikte Kızıl'a sahip çıkanlardan sözediyorum. Mahmut Uslu, damat Ercan ve Hürriyet spor editoryası hep birlikte Kızıl şakşakçılığı yaptığınızı görüyorum... Can Bartu ile Altan Tanrıkulu ise maçı değerlendirmeye çalışmışlar. Anlaşılan onların komplolardan beklentileri ya da ödeyecek diyet borçları yok..

Sn. Toroğlu, Cumhuriyet gazetesi "maçı satanın a.... s....", "İstanbul k....Levent Kızıl", "Fenerli başkan istemiyoruz" tezahüratlarının maçın 30. dakikasından itibaren başladığını yazıyor. Biz de öyle duyduk. Oysa bu dakikalarda Bursaspor baskılı ve daha iyi oynuyor. Peki bu tezahürat neden öyleyse? Bir duyum mu var seyirciye ulaşan? Takımları baskılı ve maçı kazanmaya çok daha yakınken maç satmakla ilgili tezahüratların sebebi ne ola ki??

Oysa, belirlenenden çok daha fazla sayıda Fenerbahçe taraftarının üstelik bıçaklarıyla tribünlere sokturulduğunu ve bu çapulcuların yine kendi kendilerini bıçakladıklarını mutad olduğu üzere yine es geçmişsiniz. Başka stadlarda boşluklara oturulmasını bile eleştirirken, bu kanlı olaylara yine değinmemişsiniz. Ama hakemi de pek övmüşsünüz. Fenerbahçe'nin ilk golünden önce Kezman'a topu çıkaran Tuncay'ın faüllü hareketini elbette görmemişsiniz. Gece Maraton'da bu pozisyona "geçiniz" diyeceksiniz. Hay siz çok yaşayın Sn. Toroğlu.. Hay bu sahip çıktığınız hakemler de pek çok yaşasın...

Bu arada Bursa seyircisinin size küfür etmesi hiç hoş değil.. Bunu asla onaylamıyorum ve toplu izlediğim hemen tüm maçlarda yerli yersiz ve gerekli gereksiz size edilen küfürleri kendimce önlemeye çalışıyorum. Ama biraz da siz gayret gösterseniz Sn. Toroğlu..? Şakşakçılık uğruna çoğu zaman ölçüleri kaçırmasanız..?

Hayat sizi şakşakçılık ile taktakçılık arasında bir yere oturttu. Kader işte.. Hangisi daha çok kazandırıyor, bilmiyorum. Ama bence siz sanki daha iyi yerlere layıktınız..? Her neyse, yolunuz açık olsun Sn. Toroğlu... Allah tuttuğunuzu altın etsin.

Hiç yorum yok: