Çarşamba, Aralık 30, 2009

GALATASARAY KONGRESİ OLAN BİTENİ MERAK ETMELİDİR

GALATASARAY’ın büyüklüğüne yakışan vakurluğu ve suskunluğunun devam etmesini fırsat bilen tescilli Galatasaray düşmanları; bazı mahfillerde hiçte ahlaki ve etik olmaması bir kenara şeytanın bile aklına gelmeyecek planlar yapıp sinsi sinsi uygulamaya koymuşlardır yeniden, biliniyor ve inanılıyor ki siz bunları ve daha ötesini ve detaylısını elbet açık tribünde oturanlardan daha iyi bilirsiniz ama sanki reva görülerek yapılan ve karşılık olarak verilen cevaplar arasında mode deyim ile çok ciddi ve fahiş bir orantısız güç uygulanması bulunmaktadır.

İşte tam da yakında gerçekleşecek olan seçimler arifesinde açık tribündekilerin hislerini yansıtması açısından durumun kısa bir özetini yapmak istiyorum.

• Galatasaray Basketball takımının yaşadıklarına bakın bu böyle bir planın parçasıdır çok açık ve anlaşılırdır.
o Şimdi bu teknik heyet aptal mıdır ki Cemal Nalga olayında hem de hiç gereği yokken ve de hazırlık maçında; Nalga-Tufan uygulamasını yapsınlar, eğer öyle ise sözüm o heyeti görevlendirenlere ve hayli ağır olmalıdır demekten bir an bile geri durmayın lütfen ama eğer değilse de bu teknik heyet ile hesaplaşmanın demokratik yollarının bulunması gerektiğine inanın.
o Bu olay; basın, klüpler ve Türkiye Basketball Federasyonu tarafından bilinmesine karşın ve ilaveten Oyak Reno klübünün konuyla ilgili itirazı reddedilir de Fenerbahçe maçına gelince kabul edilir. Bunun akli ve mantıklı bir açıklaması yoktur ya da varsa da taraftar bilmiyor, sadece tahmin edilen oyunun bir parçası olması dışında hesabının da görülmesi gereğinin de, lütfen bir değerlendirme kriteri olduğunu unutmayınız
• Basketball da yaşanan bu aptal olaydan sonra bakıyorsunuz anlı ve de şanlı yönetimleri ağırlıklı Fenerbahçeli olan basın hemen “BU İLK DEĞİLDİR” gibi garabet başlıklar atıyorlar, neymiş: “1953’te Çanakkale Abide Kupası’nda Fenerbahçe ile oynadığı maçta lisansları kendisinde bulunmayan 2 futbolcuyu sahaya süren Galatasaray’ın yaptığı sahtecilik” diye başlıklar atarak yönlendirme yapıyorlar, ama olayın aslı mezkûr kupa statüsü gereği böyle bir uygulama var ve Fenerbahçe’de bir önceki maç olan Vefa maçında aynı kapsamdan olmak üzere futbolcu oynattığı es geçilerek asıl amaçlarına bağlılıkla hizmet etmeye devam edenlerin bu oyunun açığa çıkartılması gereğinin de bir değerlendirme kriteri teşkil etmesi gerektiğinin de lütfen unutmayınız
• Saraçoğlu stadında Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra; maç içinde Keita’nın kafasına gelen kutu yada pet şişesinin Galatasaray seyircisini çeviren tel kafesten geçmesinin hiç ihtimali yokken konunun böyle cereyan ettiğini yazan basının Galatasaray ağırlığı altında neden hiç ezilmeden büzülmeden böylesine yalan yazdıklarının basına karşı tavrınız açısından bir kriter olması gerektiğini lütfen bir an için bile olsa unutmayınız
• Yılarca futbol maçlarında Fenerbahçeliler tarafından dövülen taraftarın yanında artık buda yetmez deyip Voleybol maçlarında da Galatasaray takım ve taraftarlarının dövülmesine ses çıkarmayan, gerek siyasi ve idari resmi makamlara ve gerekse de ilgili federasyonlara gerekli yaptırımların ya da gerçekten aslana yakışır tavrın gösterilmesi gereğini bir an bile unutmayınız lütfen
• Saraçoğlu’ndaki bir maçın canlı yayını esnasında kesilen yayıncı kuruluşun canlı yayın kablolarının ve bu konuda herhangi bir yaptırımının gerçekleşmediğini lütfen aklınızdan çıkarmayın ama bu konuda sesini çıkarmayanlara da, ister içinizde ister başınızda ister dışınızda olsun, sesinizin çıkması gerektiğinin bir değerlendirme kriteri olduğunu aklınızdan bir an bile çıkarmayın lütfen
• 2008-2009 sezonunda 2. yarı başlamış iken Türkiye Futbol Federasyonu ve meşhur kurulları tarafından Sivasspor maçı ile başlayan sahada Galatasaray’ı bitirme ve doğrama planlarının ve yine 2009-2010 sezonu tam iyi başlamış iken Türkiye Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in ve Merkez Hakem Komitesi başkanı hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın nasıl devreye girip gizli planların gerçekleşmesine açıktan katkı sundukları gerçeğini bir an bile unutmayın lütfen
• Lütfen sırf Galatasaray lisesini bitirmiştir diye tarifi imkânsız Galatasaray düşmanlığı taşıyan ve sergileyen herkesin kongre üyeliklerinin behemehâl iptal edilmesinin önünü açacak kararların alınması gerektiğini bir ana bile aklınızdan çıkarmayın lütfen
• Bazı futbolcular 2 yıldır sakat ve düzelmiyorlar;
o Evet, ahde vefa gereği futbolcuları kapı önüne koymayın bunu hiçbir Galatasaray taraftarı beklemiyor, ama sağlık heyetinin durumunun değerlendirilmesi konusunun seçimlerde bir kriter olması gerektiğini düşünün lütfen.
o Antrenmanlarda bu kadar futbolcu sakatlanmasının hesabının sağlık heyetinden fazla teknik kadroya ait olması gerektiği kriterini de değerlendirme unsuru yapın lütfen
• Ali Sami Yen stad projesi için sadece ve sadece proje-design işleri için 11.000.000$ borç yazdıranların birer değerlendirme kriteri olması gerektiğini unutmayın lütfen
• Jardel, Samsunspor’dan Serkan ve Bülent Akın’ın 30 milyon USD’lik inanılmaz maliyetle transfer edilmesini unutmadan ve “tabii ki futbolcu transferi yapılıyor kavun örneği vermeden” klübün bugünkü borç sarmalının nerelerden geldiğini sürekli hatırlayın ve bir değerlendirme kriteri olduğunu hatırlatın lütfen
• 2002 de klübü 75.000.000$ borçla devir alıp, hiç birşey yapmadan 6 yılın sonunda borcun 115.000.000$ a neden geldiğini unutmadan bu konunun Galatasaray taraftarının en önemli gördüğü sorun olduğunu fark edin lütfen
• Hıncal Uluç gibi sağ gösterip sol vuranların kimin değirmenine su taşıdıklarını iyi analiz edip, gerekiyorsa bu gibi “haddini aşanlara haddini bildirmeyenler haddini bilmeyenlerdir” şiarı ile Galatasaraylılığın ne olduğunun bir kez daha anlatılması gereğini asla göz ardı etmeyin ve bilhassa bir değerlendirme kriteri yapın lütfen
• Basında Fenerbahçe tarafından onaylanmamış ya da akredite edilmemiş bir kişinin futbol yorumculuğu yapmasına izin verilmiyor kolayca anlaşıldığı ve bilebileceğiniz üzere lütfen bu kabil davranışları gösteren kişilere Galatasaray’ın büyüklüğüne leke sürmeyecek şekilde hadlerinin bildirilmesinin göz ardı edilmesine göz yummayın ve bunun en önemli kriter olduğu gerçeğini sürekli hatırlayın ve hatırlatın lütfen
• Diğer taraftan; her türlü Galatasaray ürününü Store’lardan alarak, maçlara gelerek destekleyen, şifreli TV lere dünyanın parasını ödeyerek maçları takip ettiği gerçeğini göz ardı etmeden klübe karşı hiçte cimri davranılmadığını ispatlayan Galatasaray taraftarının hiçbir engel ve kriter olmaksızın üye olabilmesinin önünün açılmasının çok önemli olduğunun bilinmesi ve bu konuda taraftara karşı cimri davranılmaması gerekmektedir. Aksi taktirde her türlü sporun geldiği ekonomik ve siyasi nokta göz ardı edilmiş olabilecektir ve bu nedenle sadece ve sadece ne kadar Galatasaray bonus kart üyesi var deyip yaklaşık şöyle bir hesap yapıp 39.000.000*50$=1.950.000.000$ giriş, 39.000.000*25$= 975.000.000$ yıllık aidat toplayın bakalım dünya klübü nasıl olunuyormuş herkes görsün. Eğer bu kadar çok üyenin Galatasaray demokrasisini sıkıntıya düşüreceğini düşünüyorsanız 2 dereceli seçim yaparsınız “küçük olsun bizim olsun” mantığı gibi duran ama öyle olmuş olması sizin gerçek görüşünüzü yansıttığınızı kimsenin düşünmediği fikirden de derhal uzaklaşırsınız, Galatasaraylıların demokrasi bilincini test etmeye gerek yoktur diye düşünmektedir açık tribündekiler ve sırf liseyi okudu diye Mehmet Demirkol gibi tescilli Fenerbahçeliler hatta Galatasaray düşmanları Kongre üyesi olurken kavli beladan beri Galatasaraylı olanlar dışarıda kalıyor bu sizi rahatsız ediyor olmalı ve derhal bu konuda tüzük kongresinin toplanmasını temin ederek bu işin çözümünün bir kriter teşkil ettiğini asla unutmayın lütfen. Belki de üye olunması serbest kalırsa Galatasaray düşmanlığı olarak organize olan güçlere karşı daha geniş cephe oluşturulabilir ve Galatasaraylıların bu düşmanlıkları bertaraf etmeleri kolaylaşabilir gerçeğini bir an bile olsa aklınızdan çıkarmayın lütfen.
• Bir Avrupa kupası maçından ötürü UEFA’dan ceza alan Fenerbahçe klübü başkanı Aziz Yıldırım “yeter ki biz yenelim seyircimiz sahaya yabancı madde atsın biz de UEFA’ya ceza ödeyelim biz buna razıyız” demecini tescilli Fenerbahçeli basın alıp bir kahramanlık deklarasyonu gibi gösterirken kimseden ses çıkmamasının, herkesin sus pus olmuşluğunun acısının açık tribünde oturanların yüreğini hala dağlamaya devam etmekte olduğu gerçeğinin de bir an bile akıllardan çıkarmayın lütfen

Emin olun ki bu konuda oluşan mağduriyetlerin, yanlış bilgiyi bilerek yayınlayanların, bilerek isteyerek toplumu yanlış yönlendirenlerin, kavgayı körükleyenlerin, birinin önünü açarak diğerlerinin elini bağlayıp sonra eşitlikten dem vuranların hikâyelerini yazıp yazıp bitiremeyiz bu işin bir kısmıdır diye kabul edin lütfen.

Evet, biliyorum; gelinen noktanın değerlendirilmesi neticesi ortaya çıkan tablonun etkileri sizde farklı sonuçlar yaratabilir sıradan taraftarlarda farklı olabilir ama behemehâl örgütlenin ve susmayın artık… İnanıyorum ki siz kongre üyeleri ne zaman açık tribündekilerin sesine kulak verseniz hassasiyetiniz artıyor ve daha dikkatli davranıyorsunuz… Ve lütfen artık açık tribüne kulak veriniz…

Siz ki her şeyin büyük para sahipliği ile olmayacağını iyi bilenler olarak nice para babasını Galatasaray ilkelerine uymayacağı için başkan seçmediniz, bu asil davranışınızı yeniden ve lütfen yaklaşan seçim öncesi Galatasaraylılık kriterlerini yeniden tespit ederek ya da gözden geçirerek ve açık tribünün sesine kulak vererek gereğini yapınız lütfen.

Ama artık susmayınız lütfen

Çarşamba, Aralık 02, 2009

Galatasaray havlu attı mı acaba?

Bana göre Galatasaray havlu attı, evet…

Bu Galatasaray Çin malı Galatasaray… (eğer bir Çinli bu yazıyı okursa bunu hakaret olarak almasın, piyasadaki ününe göre konuşuyoruz)

Bu Galatasaray moda deyimle çakma Galatasaray…

Baksanıza; Leo Franco Kova, Hakan Balta, Servet Kazma, Gökhan Çapa, Mustafa Sap, Ayhan Kürek, Mehmet AksakTopal, Arda Saman görüntüsü veriyor, bunların hepsi asıllarının çakması galiba… Sahi nereye gitti asılları yönetim dahil bilen yok galiba…

Kalede kaleci yok, varsa da biz farkında değiliz galiba, baksanıza Allahaşkına 14 maç 18 gol, olur mu böyle şey… Efendim öndeki savunma ve orta saha kötü de adamcağız ondan fazla gol yiyor diyenlere, geçmişte sepet defansların arkasında oynayan, Schumacher ve Simoviç gibi kaleciler örnek gösterilir… Ki bu kaleciler gibi daha bir sürü isim sayabiliriz ki takımlarını şampiyon yaptılar…

Allahtan bu Servet’i 3 paraya Gökhan’ı ve Mustafa’yı da bedavaya aldık ta bize batmaz haldeler… Yoksa maazallah ne derdik kendi kendimize…

Acemiler ordusu diye bir deyim varsa herhalde şu anda bu takım da bunun canlı örneğidir…

Elano’yu Galatasaray itelemek için mi milli takımda oynatıyorlar acaba? Bu haliyle Brezilya milli takımında nasıl oynuyor anlamak mümkün değil, çünkü…

Çakma Frank Rijkaart, çakma Johan Neeskens galiba… Bunlar gerçekleri ise nasıl daha önceki klüplerinde görev yapmışlar, yoksa o klüpleri de mi Double Adnans yönetmiş… Vallahi aklım karışıp duruyor… Eğer bunlar çakma teknik heyet değil ise, Barış Özbek neden bitti, Volkan neden satıldı vs. vs. Peki diyelim ki bunların hepsi yapılabilir ve kabul edilebilir bir şey ama Galatasaray’ın mehter takımı gibi oynamasını kenardan seyretmeye doyamayan bu kadro halis-malis Anadolu çocuğu görüntüsü vermiyor mu? Yaa tabii ki bizim bu teknik heyet asillerinden kurulu olsa dilimiz lal olur konuşamayız onların bilgisi yanında ama durum başka gibi, benden söylemesi… Yahu bakıyorsun Galatasaray sezon başından bu yana istatistiklerde, topla oynama konusundaki ligde lider, eeee adamlar kendi sahalarında; Servet Gökhan’a, sonra Gökhan Servet’e, Servet Ayhan’a, Ayhan Kaleciye geri pas yapıyor oyunun % 50 lik bölümünde, nasıl lider olmasın ki bu durumda… Tipik çakma Rijkaart futbolu, istatistiğe oynama modu… Salt bu yüzden Galatasaray’ın adından korkmadan oynayacak her takım, Galatasaray yarı sahasında mehter takılırken baskı yaparsa, GS THE END.

Kenarda Galatasaray’ı yöneten bir teknik heyet var mı acaba? Varsa neden yönetmiyor, yönetiyorsa bizler bunu neden anlayamıyoruz (skordan değil ama oyundan), onlar mı yönetiyor gibi yapıyor, biz mi anlamıyor gibi yapıyoruz? Hadi çık çıkabilirsen içinden bakalım…

Albert Roca Pujol ve Carlos Cuadrat gibi iki kondisyoneri var takımın ama mücadele gücünün sahaya yansımasına bakılırsa bunlar başka takımı çalıştırıyorlar sanki… Neredeyse tüm futbolcular pili bitmiş pilli bebek modundalar… Yahu Sn. Double Adnans bir bakın arasıra bunlara da başka takımları çalıştırıp ta arta kalan zamanlarında mı Florya’da görünüyorlar… Yoksa Florya’da maskeli balo numarası mı var? Yoksa belgesi olmayan ama hissi kuvvetli olan bir durum mu var?

Evet tüm hakemler hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’a yaranma gayreti içindeler, doğrudur, evet nerede ise hakemlerin tamamı Fenerbahçe’nin ve Klüpler Birliğinin başkanına yaranma yarışı içindeler ama… Yahu be adam sizde bir şey yapın bakalım Allahaşkına…

Galatasaray’a sert oynamak serbest tabii ki, MHK nin başındaki hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan ve şürekâsına göre, hele bir de basındaki Rıdone İblis gibiler den de yoğun destek ve gaz alıyorlarsa, gelsin de dayansın gülüm keten helva da, görelim…

Türkiye Federasyonu’nu acaba Mahmut Özgener ve arkadaşlarımı yönetiyor yoksa onlar başkaları adına, maksat ABD ikametli efendi hazretleri hizmetinde, ülke dahilinde bulunan muhteremlerin memnuniyetlerini temin etmek adına mı orada bulunuyorlar? Eğer öyleyse ki tüm veriler öyle olduğunu gösteriyor, o önemli zat kararını verdi tüm kamuoyu bunu böyle bile, bizden söylemesi, Hey bizimkiler, sonra yok ben duymadım demeye kimse…

Manisa’yı kendi sahasında yenemeyen takım zaten Bursa’yı Bursa’da yenemezdi ve yenemedi de…

Hayatımda ilk kez Galatasaray’a gol atana alkış yaptım, Vallahi benden söylemesi Mr. Adnans… Durumu anlamak artık sizlere kalmış durumdadır… Uyanın artık…

Korkarım ki; Basketbol da yaptıkları ihtisas neticesinde Yönetimin ya da Teknik heyetin Galatasaray diye, bunların çakmalarına Galatasaray forması giydirip sahaya sürerek, konunun ordinaryüslüğüne terfi edecekler galiba… Ya da ben bir rüyada isem lütfen beni insaniyet namına uyandırın… Ya da siz Mr. Adnans uyanın… Başka GALATASARAY yok…