Pazartesi, Mayıs 28, 2007

Bir dostumun UEFA nezdinde Fenerbahçenin şampiyonluğunun tescil edilmemesi yönündeki yazılı başvurusu aşağıdadır. Aynen katılarak yayınlıyorum.
UEFA
Route de Geneva 46
CH - 1260 Nyon 2
SWITZERLAND



I want to forward my complaints to your esteemed organization about the recently finalized Turkish League which is so much deteriorated with the interference of some visible hands of the legally announced champion team of Fenerbahce.
I want to forward my complaints for the counter actions to be taken by your esteemed organization
in order the honesty and legality of the football in my country to be restored and saved.
The administration of Fenerbahce, since the beginning of the season, continuously spent efforts to affect and divert the decisions of the Turkish Football Federation (TFF) and the referees as well.
Although they have rightly been punished so many times, they have succeeded their penalties to be cancelled in the legal arbitration courts by exerting enermous pressures on the legal bodies of the TFF with the aid and support of the dirty press.
The administration of this club surrounded and conquerred all the organs of TFF with direct illegal and unethical attacks and false claims and blames in order to deviate the normal flow of the league games.
There were many many documents issued about this club evidencing some monetary payments had been made even through banks in order to affect the results of the league games but the judicial system and the organs are not able to investigate the indicated cases because of the heavy political and economical pressures applied on themselves..
As a Turkish citizen and a taxpayer, I severely protest this club and I claim from your esteemed organization not to register this club as the champion of the Turkish League this year...
I also demand from your esteemed organization to sue a file in order to investigate all the financial and monetary sources of this club in order the public opinion to be sure about the diffusion of the deterioration in the football fields. I have to add that this kind of investigations are being politically prevented in my country..
Finally I advise you to stop the participation of this specific Turkish team to the European cups unless been judicially acquitted with regards to all claims set forthed in order to keep the honesty of the European cups more safe.
You are kindly requested not to register this club as the champion as a first and urgent step and hence to give way to the football to get cleaned in my country.
I am eagerly awaiting your urgent remedies as per the principles of UEFA and hope to be advised accordingly.

Sincerely yours,

Pazar, Mayıs 20, 2007

BAŞKA NERELERİ AÇIKSA HER DAİM TUTSUN
Dün akşam maçın bitimini takiben bir dosttan aldığım iletiyi hiç yorumsuz aşağıda aktarıyorum.
Sevgili hocam,
Adına maç denen rezalet yeni bitti. Fenerbahçe için değişen bir şey yok. Maç nasıl biterse bitsin, onlar şampiyon.. Ama sanırım, hakem grubu bu maçtan götürdü... Ne mi götürdü?? Prestij tabii. Türk hakemliği kazandı bu işten yani... Allah bu hakemlerin yolunu açık etsin. Ceplerini de etsin. Başka nereleri açıksa, oralarını da her daim açık tutsun...
Maç henüz bitti. Ama sanırım, Fenerbahçeli iki hayvanın iki hafta önce Beşiktaşlı futbolculara yaptıklarını Galatasaraylı futbolcular Fenerbahçeli bu iki hayvana yapmayacaklar.. Öyle görünüyor.. Hayvanları sahaya salan federasyon ve basın da herhalde kazançlı çıktı bu işten..
Üçüncüsü en vahimi... 1930'lu yıllarda Chicago'da çeteler ortalığı kasıp kavururken zorlu anlarda Chicago emniyetinin desteğinden yararlanırlardı. Mesela Al Capone, bir bulıuşmaya gittiğinde yanına genellikle koruma olarak Chicago emniyet müdürü Charles C. Healey'i alırdı.. İlginç değil mi, bu gün Nihat Özdemir'in yanında da bir emniyet müdürü vardı . Maç durmuş. Bir yandan Nihat Özdemir bir yandan da koruması Healey telefon talimatları yağdırıyorlar. Ve maç yeniden başladı. Hocam, spiker de söyledi, ondan duydum, emniyet müdürü Healey tedbirleri arttırmış ve maçı oynatacakmış... Oynattı da.. Ne kazandı oynatarak..? Tabii ki prestij... Emniyet müdürü maçı oynattı, oldu sonuçta...
Dayanamadım, kapattım televizyonu.. Yine aynı hindi tezahüratları yapan hayvanları izlemek geçmedi içimden... Yine sahte demeçler dinlemek istemedim. Yazık... Ali Koç'un deyimiyle "hırsızlık" ve "şerefsizlik" ile elde edilen şampiyonluk nereye kadar gider, diye geçirdim aklımdan... Eylül'e kadar, hocam.... Maalesef federasyon kuşatılmış, basın satın alınmış, rakipler terörize edilmiş, memleket dahilinde her türlü gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet ayyuka çıkmış olabilir. Hattâ bu işlerden çıkarı olan hakemler, basın ve emniyetçiler, şahsî menfaatlerini, Ali Koç'un deyimiyle "hırsız" ve "şerefsiz"lerin siyasi emelleriyle tevhid dahi edebilirler. Sporseverler, bu durumlardan dolayı harap ve bîtap düşmüş olabilirler. Ancak, ümmidini asla yitirme hocam... Eylül ayında işler düzelir. Eylül ayında düdüğü bunlar çalmaz, maçların devam edip etmemesi ile ilgili kararları bunlar vermez, bunların yaptıkları hayvanlıklara göz yumulmaz... İşte bu ahval ve şerait içinde Fenerbahçe, federasyon, basın ve emniyet teşkilatı hakettiği yeri bulur.... Hiç şüphen olmasın sevgili hocam... Güneş, her zaman doğduğu yerden ergeç yine doğar.

Çarşamba, Mayıs 16, 2007

SORUYORUM BU SALDIRILAR EMSAL TEŞKİL EDER Mİ ?


Fenerbahçe - Beşiktaş kupa maçından sonra Beşiktaşın futbolcusu Ricardinho’ ya futbol sahası dışında yumrukla saldıran Fenerbahçe futbolcusu Marco Aorello ve uçarak tekme atmak sureti ile saldıran ve hakkında da Pierre van Hoojdonk'un tercumani olduğu kulaktan kulağa yayılan kişi için Fenerbahçe’nin hiç olmazsa bu seferlik futbolu kirleten bu kabil davranışlarına son vermek amacı ile bu adamı ifşa etmeğe, Beşiktaş’ın bu saldırıyı; Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre değerlendirip benzerlerine bir ömür boyu ders olması adına Mahkeme nezdinde ceza davası açmaya ve Türkiye Futbol Federasyonu’nu da boynunda akreditasyon kartı olmayan bu kişiyi bulunmaması gereken bu yere aldığı için Fenerbahçe’yi (hani tanımıyoruz dediler ya) cezalandırmaya açıkça davet ediyorum.

Bu ve buna benzer davranışların bu olayda olduğu üzere ilgililer ve görevliler tarafından sadece seyredilmesi maalesef emsal teşkil etmekte ve her geçen günde şiddetini arttırarak devam etmekte olduğu yaşanılan tecrübeler gereğidir.
1. Eğer siz stad içinde tüm oturulacak yerlere tek tip hazırlatımış ve Federasyona hakaret içeren yazılar yazmaya müsaade ederseniz yada görmezden gelirseniz sonra bunlar yazılı olmaktan sözlü olmaya geçer, buna da 3 maymunu oynamaya devam ederseniz işte böyle canlı yayında milyonlarca insanın önünde hakarete vardırırlar işi...
2. Eğer siz AZ Alkmaar maçında sahaya ilk defa bu kadar ateşli ve kesici silah sokulmuş, onlarca insan ilk defa bir futbol maçında ateşli silahla yaralanmış ise ve siz bu konuda beni ilgilendirmez UEFA cezasını verir diye geçiştirme mahiyetinde davranır ve asıl korkuncu da bu hazırlıkların Futbol Federasyonu Başkanı Sn. Haluk Ulusoy için yapılmış olduğunu bilir de sesinizi çıkarmaz iseniz, konu buralara varır...
3. Eğer siz 3 maç önce hakeme inanılmaz el-kol hareketleri ile hemde Federasyon asbaşkanı Sn. Affan Keçeci’nin yanında ana avrat küfredene ses çıkarmaz iseniz bunun böyle olması kaçınılmaz olmaktadır...
4. Eğer siz ilk defa bir Türk takımı şikede suçüstü yakalanmış ise hemde; bir değil iki değil; İstanbulspor maçı, Ankaragücü maçı ve Samsunspor maçı, bütün bunlara rağmen pişkinliğe verip te Fenerbahçe klübü müracaat ederse soruşturma açarız diye açıklama yaparsanız, bu size yaptıkları tüm hakaretleri bir güzel sindirirseniz ...
5. F.Bahçe, yayıncı kuruluşu stata almadı. Federasyon, temsilciye "yayın yapılmazsa maçı başlattırma" talimatı gönderdi. Kriz aşıldı ama bu kez de 2. yarıda kameraların görüntü alması engellendi ve kablolar kesildi verilen cezalar kimseye caydırıcı etkisi yapmadığı gibi cesaretlendirici de oldu tahkim kurulu da bunları yarıya indirdi ve bir kısmını da kaldırdı, bu şekilde çok standartlı uygulamalara devam etmenizin futbolumuzu nereye götüreceğini göremiyorsanız en hafif deyimi ile ya kör ya da aptalsınız diye yorum yapılacağınıda mı aklınızn ucundan geçirmeyeceksiniz, peki reklam tabelalarına tekme vuran futbolcuya sarı kart gösterin diye hakemlere talimat vereceksiniz, öyle mi , sevsinler sizi...
6. “Ciddi ve dürüst çalışıyoruz, işimiz olan futbolu oynamaya çalışıyoruz, ama bize izin verilmiyor” diyen Zico, “Bu maç bana öyle bir izlenim verdi ki, futbol kirlenmiş, artık saha içinde oynanmıyor. Ben futbolu böyle bilmiyorum. Futbol kirlenmiş, saha dışında kazanılır hale gelmiş. Yüzüm kızarır, utanır bir şekilde bunları konuşmak zorunda kalıyorum. Orada bir tane hakem vardı ki resmen formayı geçirip rakip takım adına oynamadığı kaldı” şeklinde konuşmasını sürdüren Zico’ya haddini bildirmediğinizden haddinizi bilmediğiniz yorumu yapılırsa ne diyeceksiniz... Yoksa şimdi; Zico’ya basına açık bir mektup yazıp “kirli bir şampiyonluk yaşamaktasınız mutlumusunuz” diye mi soracaksınız? Ayrıca Fenerbahçe’yede aynı soruyu yöneltecekmisiniz, yoksa bu şampiyonluk kirlidir deyip tescil mi etmeyeceksiniz?

Ne yapacaksınız Sayın Baylar, merakla bekliyoruz ...

Bu hareket tarzı bundan sonraki bazı davranışlara emsal teşkil etmeyecek mi acaba? Diğer klüplerin benzer tavır takınmaları halinde ne yapacaksınız ki acaba? İşte bu yüzden ve Fenerbahçe’ye gücünüzün yetmemesinden “bir hilal uğruna ne güneşler batıyor” misali futbolumuzu kaosa sürüklemiyormusunuz acaba?
Şimdi hep beraber oturup şöyle bir senaryo yazalım; önümüzdeki hafta oynanacak Galatasaray – Fenerbahçe maçında Galatasaray’da bazı kişiler yapılanların cezasız kaldığı kanısı ile ve nasıl olsa az bir ceza ile sonuçlanıyor diye düşünerek; koridorlara kamera sokmasalar/aldırmasalar ve oralara Fenerbahçenin yaptığı gibi akkreditasyon kartı olmayan birkaç kişiyi; ki nasıl olsa bunları tanımıyorduk açıklaması da vukuat-ı adiyeden olduğundan, koridora alsalar ve bu kişilerde durumdan ve yaşanmışlardan vazife çıkarıp silahla gelseler ve Fenerbahçeli 3-5 futbolcuyu ateşli silahla yaralasalar, ne yapacaksınız; Federasyonun çok sayın yetkilileri, ne yaparsanız yapın muhtemel yaşanacak olayları tersine çevirebilecekmisiniz acaba?
Şimdi bir kez daha soruyorum “ Bu sessizliğiniz emsal teşkil etmeyecek mi?



Salı, Mayıs 01, 2007

FENERBAHÇE LİG DEN ÇEKİLİYORMU (Ş)



Bu Şekip geçen dönem federasyon üyesi değil miydi?
O zaman da atıp tutmuyor muydunuz federasyon aleyhine?
Tahkim işlerindeki katkıları nedeniyle mi aldınız yönetim kurulunuza??

Şekip şimdi buyurmuş ki, ligden çekilebilirmişsiniz...
Buyrun, temizleyin meydanı,
Şaibelerinizi de alın gidin, kirliliklerinizi de,
Çekilin de aydınlansın ortalık, şike kalksın, teşvik primi kalksın...
Seviyesizlik kalksın, düşmanlıklar son bulsun.
Sayenizde ve siz olmadan şaibesiz bir lig geçirelim.

Geç bile kaldınız bu kararda...
Haydi kanaryalar, ilk kez doğru bir iş yapın da görelim...
Haydi kanaryalar, sağdan sağdan....
Anca gidersiniz....
s..(ağlıcakla)..... gidin...