Cumartesi, Kasım 29, 2008

HAKEM ÇOCUĞU HAKEM OĞUZ SARVAN ve MEMURLARI

Yine bir Fenerbahçe maçı ve yine hile, hurda, dolap, desise, şaibe kokan bir hakem yönetimi, hakem çocuğu hakem ve gönül verdiği Fenerbahçe takımın bir derby maçı daha, Merkez Hakem Komitesi başkanlığına tayin edildiği günden beri şaibeden kurtulamayan bırakın kurtulmayı sık sık da tüm gizleme çabasına rağmen açığa çıkan ve de özellikle hakem atamasından maçın yönetilmesine kadar olan süreçte gösterdiği süper taraflılık ve yarattığı büyük skandal sayesinde Fenerbahçe karşısında katlettiği Galatasaray’dan sonra Beşiktaş’ın da katledilmesi için bu hakem çocuğu hakem yine kendi takımı lehine maç yönetecek bir hakem tayini yapmıştır, artık bu böylemidir değilmidir diye tartışılır olmaktan çıkmış ve sadece yardımın şiddeti ne olmuştur tartışılmaktadır sokakta, kahvehanede ve işyerlerinde.
Bugün gündüz saatlerinde; “Krizin faturasını ödemeyeceğiz” diyerek bir miting düzenleyenleri, hiçte gereği olmamasına rağmen sadece ve sadece güçlüden yana tavır koyma geleneğini bozmayarak, her zaman olduğu üzere polis, Ankara’da bir güzel dövdü yaa, mensubu olduğu kurumun geleneğini bozmayan hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın tayin ettiği polis Bünyamin Gezer’de Kadıköy Saraçoğlu stadında saha dışı gücü su götürmeyen Fenerbahçe karşısında Beşiktaş’ı hakem çocuğu hakem Başkanının takımı kazansın diye yardımcıları ile beraber yeterince elde beyde beğenir biçimde dövdü ve hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın yüzünü kara çıkartmadı. Hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın tayin ettiği Polis Bünyamin Gezer’in bugün elinde sadece biber gazı ve göz yaşartıcı bombası eksikti, ama öyle bakışları vardı ki ne biber gazını ne de göz yaşartıcı bombayı arattı ve özellikle Beşiktaş’ın orta saha oyuncularına karşı, zannedilir ki adam gözü ile biber gazı sıkma eğitimi almış mesleki olarak.
Maçın ne taktiği ne tekniği ne hangi oyuncu çıktı hangisi girdi, yahu bu girenin yerine şu girseydi şu oyuncu geç girdi yok bu çok geç çıktı, yahu maça şu takım 3-5-2 ile çıktı, öyle değil 4-4-2 ile çıkması gerekti gibi avanakça bir takım şeyler yazmamı kimse benden beklemesin. Burada yıllardan beri Fenerbahçe lehine yapılan bu haksız uygulamaların hadi genel kabul görmüş ama maalesef şikeye, hileye, hurdaya ve desiseye çanak tutar lafı; “Fenerbahçe lehine hatalar yapmak” mucibince olan davranışlardan bahsedeceğim. Selçuk, Edu, Lugano, Deivid, Gökhan ve Uğur (aslında bu taife tüm maçlarda böyleler ya) başta olmak üzere tüm Fenerbahçe’liler inanılmaz faullü oynuyorlar Kabadayı kılıklı Polis abimiz kendisini tayin eden hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın yüzünü kara çıkarmayacak ya; pasa faulü Beşiktaş’a veriyor, hiç gereği yokken bence Beşiktaş’ın orta sahadaki en azından bugün oynadığı bölümde sahanın en iyilerinden Cisse’ye uydurduğu, faul olduğu bile tartışılan pozisyonlarda 2 sarı kart gösterdi ve maçın nasıl bir skorla biteceğini işte o an ilan etti aslında. Beşiktaş’ın attığı; bana göre buz gibi, bal gibi ne derseniz deyin adına, ama çok açık golü iptal edin aynı şekilde hem de nerede ise, Guiza’ın 3 mt offside pozisyonuna ses çıkarmayın hatta golü verin, hatta bir sonraki pozisyonda da aynı futbolcu aynı şekilde offside ama oyunu durdurmayın devam ettirin, yaranacaksınız ya psikolojik üstünlüğü de verin Fenerbahçe’ye. Daha sayılacak çok pozisyon var buna benzer ama gerek yok işte ben ve benim gibi düşünenler yeterince güçlü değil kim takar bizi kemerine hesabı siz durmayın yola devam edin bakalım.
Bu hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın tayin ettiği kabadayı kılıklı polis abimiz bir arada işin dozunu iyice kaçırdı ve verdiği güzel bir pasla Fenerbahçe adına yarattığı gollük pozisyondan sonra Fenerbahçe forması giymesini bekledik ama bu sefer bizi yanılttı yada biz o kadar olamayacağını düşünemeyerek yanıldık.
Sahaya özellikle Beşiktaş hızlı oynamasın, hızlı atak yapmasın, yada atacağı gol yada goller sayılmasın diye gerek top toplayıcı eskilerin deyimi ile 2,5 luklar (ikibuçukluklar) gerekse de Fenerbahçe taraftarlarının sahaya attığı 2. toplar konusunda bir türlü yapması gerekeni yapmadı bakalım TFF neler yapacak ama mutlaka Galatasaray maçındaki verilmeyen penaltılarda olduğu üzere açıklama muhtemelen şöyle olacaktır “ama top toplayıcı 2,5 luklar (ikibuçukluklar) ve Fenerbahçe taraftarları kötü niyetli değildi”. Merakla ve ilgi ile izleyeceğiz bakalım bu hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan’ın mensubu olduğu TFF ne yapacak bu konuda, bakalım Fenerbahçe takımına ceza verecekler mi? Yoksa yine geçen yılki Fenerbahçe-Galatasaray maçında muhtemelen yine aynı 2,5 luklar (ikibuçukluklar) hem de futbolcu postu giymiş futbolcu kılıklı Gökhan Gönül ile birlikte aynı hareketleri yapmışlardı da, başta eski hakem kılıklı Erman Toroğlu olmak üzere, “ama ne var canım Gökhan Gönül iyi niyetli idi” diyerek konuyu örtmüşlerdi ya, Fenerbahçe taraftarı geçen yıl sahaya 2. topu atma konusunda yaptığı staj ve sonucundaki aldığı takdirname gereği bu sene artık topluca bu hareketi yaptılar. Çok merak ediyorum bunda bir şey yok diyenler bakalım bu sene de buna alkış tutacaklar mı?
Gökhan Gönül iyi top oynuyor tabii ki biz etik açıdan bunları söylüyoruz yoksa oynadığı oyuna ne diyelim, zaten milli takımada sadece terbiye seviyesinin düşüklüğü nedeni ile alınmıyor ya herkes… Derdimiz sadece şu takım bu takım kazansın değil olamaz da. Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk; “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda iyi ahlaklısını severim” işte bizim derdimiz bu. Ama ben bu konuda Türkiye’deki milyonlarca sporsever gibi bu işten umudumu kestim artık, çünkü biz biliyoruz ki TFF Başkanı Mahmut Özgener ve Levent Kızıl (tescilli Fenerbahçe taraftarı ve Beşiktaş düşmanı) orada olduğu sürece, Aziz Yıldırım ve aziz ekibi Fenerbahçe ve Klüpler birliğinin yönetimde olduğu sürece, hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan MHK başkanı olduğu sürece bu işlerin asla değişmeyeceğini çok iyi biliyoruz.
Diğer taraftan bütün klüp yöneticileri, bütün futbolcular ve bütün hakemler mademki her açıklayamadıkları pozisyon için topu hakem kılıklı hakem eskisi Erman Toroğlu’nu “akşam Erman hoca açıklar artık” anlayışına gelmişler ise, beklenen olmuştur artık canım ülkemde. Yahu ne tuhaftır, ne yaman çelişkidir bu; maçlarda ya da sohbetlerde Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’ a biat etmesi nedeni ile aleyhine en acılı ve en ağdalı küfürleri ettikleri hakem eskisi Erman Toroğlu’nun yorumlarına “akşam Erman hoca hoca açıklar artık” kabullenmesi oluşmuş ise vay benim canım ülkemin canım futboluna. Önceki bir yazımızda bahsettiğimiz ve yıllar içerisinde ince ince ve tahammüden oluşturulan bu psikolojik ortam konusunda bunun da önemli bir merhale olduğu açık olup ayrıca yayıncı kanalın maç yayın yönetmeni Musa Çözen’in istediği pozisyonu tekrar tekrar göstermesi ama tuttuğu takımın aleyhine olan bir pozisyonu asla tekrar yaptırtmaması da buna işlere çanak tutmuştur. Hele hele Fenerbahçe klübünden akreditasyon almamış isterse Galatasaray isterse Beşiktaş eski ve meşhur milli futbolcusu olsun hiçbir gazetede yazı yazamaması ya da herhangi bir televizyon kanalında yorumcu olarak çalışamaması da ayrı ve üzerinde isim isim detaylı çalışılması gereken bir konudur bu psikolojik ortamın hazırlanmasında, tıpkı bir zamanlar Fenerbahçe’nin sürekli şampiyonluklar aldığı ve Türkiye’ye sadece Yugoslavya’dan futbolcuların geldiği dönemde canım ülkemin futbolunun seviye ve irtifa kaybetmesinin baş aktörü Fenerbahçe eski başkanlarından Ali Şen’in bürosundan geçmeyen bir Yugoslav futbolcunun Türkiye’de Galatasaray ve Beşiktaş dahil olmak üzere hiçbir klüpte futbol oynayamaması gibi…
Canım ülkemin futbolunun kurtulmasının ve yaratılan bu kumpas ve ketempereden kurtulmanın yegane yolu ise; Eski Fenerbahçe menajeri, yeni Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu Başkanı Kemal Dinçer’in GTK başkanlığından, hakem çocuğu hakem tescilli Fenerbahçeli Oğuz Sarvan’ın Merkez Hakem Kurulu başkanlığından; Altay klüp başkanlığı günlerinde başkanı olduğu takımın sürekli olarak neden küme düştüğü pek ve yeterince anlaşılamayan Mahmut Özgener’in TFF başkanlığından ve Tescilli Fenerbahçeli TFF yönetim kurulu üyesi Levent Kızıl’ın başta olmak üzere diğer tüm zevatın behemehal istifa etmeleri başlangıç olarak kaçınılmazdır.

Perşembe, Kasım 13, 2008

HAKEMOĞLU HAKEM OĞUZ SARVAN

Son 9 yıldır Kadıköy’den galibiyet çıkaramamış Galatasaray ve Kadıköy’de Galatasaray’a şans tanımayan Fenerbahçe derby maçta karşı karşıya geldi ve gelenek yine bozulmadı ve bu sonuçtan geleceğe bir kez daha bakılırsa anlaşılan o ki, bu kafa ile daha “3 vade” Galatasaray Fenerbahçe’yi yenemez; 9 yıl mı desem 99 yıl mı desem 999 yıl mı desem, bilemem.

Saffet Sancaklı Fenerbahçe’ye transfer olduğu günlerde yine bir Fenerbahçe maçı arifesinde yaptığı açıklamada “Galatasaraylı oyuncuların Kadıköy’de sahaya çıkarken ayakları titrer” demiş idi, tabii bir önceki dönemde Galatasaray’da oynamış olan bir futbolcunun bu konuda bir şeyler söylemesi hak gibi görünse bile bir haddini aşma olduğu aşikâr iken dönemim ünlü Galatasaray yöneticisi Fatih Terim’in bu konuda herhangi bir şey dememesi muhtemeldir ki muhatap almamasından olsun diyelim ama bildiği ya da bilmediği her konuda Kenan Evren misali bir laf söyleme hakkı ve cüreti bulunduğunu bildiğimizden; iddiayı teyit eder bir davranış mı göstermiştir acaba susarak? Bu konuda herkes farklı farklı binlerce izah yolu bulabilir şiddetle ret edilebilir ya da kolaylıkla yandaş olabilir bu iddiaya, ancak bir gerçek var ki oda bu ruhsal durumun yaratılabilmesi için uzun yıllardan beri Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri Fenerbahçe Cumhuriyetinin yöneticileri ile kol kola ince ince çalışmışlar ve maalesef Galatasaray yöneticileri ya bunu görememişler ya da ses çıkarmamışlar ve sonuç itibari ile inanılmaz bir psikolojik ortam oluşturdular.

Bahse konu psikolojik ortam, son 9 yılın falan değil çok uzun yıllardır gerçekleştirilen bir operasyon olup bu operasyonun aktörleri ise; Özcan Oal, Talat Tokat-Metin Tokat, Sadık Deda-Cem Deda, Ünsal Çimen, Ali Aydın, Erol Ersoy, Orhan Erdemir, Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, İsmet Arzuman başta olmak üzere nerede ise tüm hakemlerdir. Ancak bu grubun içine girmekle birlikte gönlümde ve zihnimde ayrı bir yeri olan Hakem Muzaffer Sarvan oğlu hakem Oğuz Sarvan’ı ayırmak istiyorum. Babası gibi kanı sarı-lacivert akan Fenerbahçeli bir hakem olup, normal karşılanacak bu durumu gizlemek ve taraftarı olduğu kulübe rakibine saldırabilmesi amacı ile de koz vererek, tam bir yönlendirme olması amacı ile Galatasaraylı olduğunu el atından ve kulaktan kulağa fısıldayarak yaymıştır, tam istihbarat örgüt elemanlarına yakışan bu tavrı ile de taraftarı olduğu kulüp taraftarları gönlünde müstesna bir yer elde etmiştir. Halen 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışan bu muhterem çok yakın zamanda karısının fazla kilolarını bahane ederek magazin basınına konu olmuş bu hakem eskisi Galatasaray tribünleri tarafından büyük Oğuz diye anılmakta (küçüğümü kim tabiî ki Oğuz Çetin) ve taraftarı olduğu Fenerbahçe kulübünün akreditasyonu neticesinde ve Galatasaray’ın canına okumak misyonu ile getirildiği TFF Merkez Hakem Kurulu Başkanlığında taraftarı olduğu, gönül verdiği kulübü Fenerbahçe’ye bu seferde saha dışında masa başında Ali Cengiz oyunları çevirerek hizmet etmektedir. Bu hakemoğlu hakemin; Fenerbahçe kulübünün taraftarlığını haklı ve resmi olarak elde ettiği maç, İstanbulspor Fenerbahçe arasında oynanan ve adaşı Fenerbahçeli Oğuz’un rakibine attığı tokatı görmezden gelerek rakibine sarı kart gösterdiği maç olmuş ve kararın Fenerbahçe Cumhuriyetinin onayını alması ise Galatasaraylı futbolcu Hakan Şükür ile “sırtında bir tek Fenerbahçe forması eksikti” iddialarına karşın gittiği mahkemeyi kaybetmesi olmuştur.
Ayrıca; Erman Toroğlu’nun Galatasaray düşmanlığı konusunda da bir iki laf ederek psikolojik ortam nasıl hazırlanmıştır konusuna bir son verelim. Erman Toroğlu’nun futbolculuğu sırasında Galatasaray Yönetim Kurulu üyesi ve Futbol Şubesi sorumlusu ile Galatasaray’a transferi konusunda el sıkıştığı, hatta sözleşme yapmak üzere o zamanın en önemli ulaşım aracı olan trenle İstanbul’a giderken, Galatasaray Kulübü Başkanının kendisini istememesi üzerine de Eskişehir’den geriye gönderilmesi hala bilenlerin hafızasındadır.
İşte bu ahval ı şeraitte; MHK Başkanı Fenerbahçe taraftarı Galatasaray düşmanı hakemoğlu hakem Oğuz Sarvan bir tarafta, Galatasaray düşmanı Erman Toroğlu bir tarafta olmak üzere; tüm TV’lerde ve gazetelerde ancak Fenerbahçe’nin akreditasyonu neticesinde yazarlık ve yorumculuk yapan başta da eski Galatasaraylılar maalesef bu ortamın oluşmasına yol açmıştır.
Hakem camiasının bu durumu sürekli olarak; ülkemizin hemen hemen her şehrinde bulunan 3. sınıf pavyonların 3. sınıf müşterilerinin assolistlerden şarkı isteği yapmak istemeleri halinde hemen 3. sınıf bir peçete üzerine tükenmez kalemle şarkı isimlerini yazarak assoliste iletmeleri biçiminde oluşunu hatırlatmaktadır bana. Son maçın hakemini de atayan tescilli Fenerbahçe taraftarı ve Galatasaray düşmanı olan MHK başkanı hakemoğlu hakem Oğuz Sarvan; Hüseyin Göcek’i bu maçın assolisti olarak atamış ve atanan assolist Hüseyin Göcek’te kendisine peçete üzerinde; 1-Aziz Yıldırım 2-Mahmut Özgener 3-Yaşar Büyükanıt ve 4-Nihat Özdemir tarafından gelen talepleri geri çevirmeden kendisine güvenenleri mahcup etmeden gelen 4 talebi de eksiksiz yerine getirmiştir. Maç sonrası da 10 kusurlu harekete maruz kalan Ümit Karan’ı iyi niyetli olmamakla, kendisine karateci ve karakucak güreşçisi imişçesine faul yapan Selçuk ve Deivid’in yaptığı hareketlerin normal olduğunu beyan eden bir başka tescilli Galatasaray düşmanı Erman Toroğlu da mezkur assolistin yarattığı havanın dağılmaması için elinden geleni de yapmıştır. Bunun aksini iddia edecek muhteremlere ise sadece; Selçuk’un daha 26. dakikada 2. sarı karttan atılması gereğini hatırlatmanın yeterli olacağını söylemek ve 9. dakikada Fenerbahçe ceza sahası önünde yapılan faulu düdük çalıp hemen koşarak faul noktasına gelip “direk vuruş” hareketi yapıp ne hikmetse de sonradan endirek vuruş işareti yapması konusu ise kendisine yapılan istekler sonucunda kafasının ne kadar karışık olduğunu göstermiştir. Dahası mı Gökhan Gönül verdiği kararı beğenmeyerek topu yere vurmuş ama; ne gam konu rüşt ispatı ya kendisine gelen istekleri cevaplayacak ya sus pus kartı unutuyor, Fenerbahçe 2. golünün hemen öncesinde Fenerbahçe ceza sahası önünde Lincoln’e faul yapılıyor ama Galatasaraylı futbolcular kötü niyetli ya assolistimize göre, 3. Fenerbahçe golü offside ne gam, Lugano ve Edu sürekli dirsek vuruyor ne gam assolist MHK başkanı abisine ve istek yapanlara yaranacak ya… Yeni bir hakemoğlu hakem Oğuz Sarvan daha doğuyor yeşil sahalarımıza müjdeler olsun Fenerbahçe Cumhuriyetine… Bu hakem benzerlerinin ne olduklarını zaten hemen hemen hiçbir Avrupa maçına davet edilmemeleri kendilerine ancak UEFA asbaşkanının himmeti ve himayesi ile sonucu hiç önemli olmayan ve yılda da sadece 2 ya da 3 maçı geçmeyecek kadar maç yönetmeleri göstermekte olup, ayrıca Fenerbahçe’nin de Avrupa yabancı hakemlerle durumu da ortadadır.
Uzun yıllardır oynanan bu maskara oyunun son perdesi Pazar günü Kadıköy’de bir kez daha oynandı, yazının başında da belirttiğim üzere bu maçlar bu atmosferde ne kadar oynanırsa oynansın sonuç değişmez ve değişmeyecektir.
Bu şartların değişebilmesi için Galatasaray yönetiminin; tescilli bir başka hakem eskisi ve MHK Başkanı olan Ali Aydın konusundaki hataları tekrarlamadan, acilen bu hakemoğlu hakem Oğuz Sarvan’ın istifasını istemeli ve bundan sonra dengeli maçlar yönetilmeyecek ise de Fenerbahçe maçlarına Kadıköy’de çıkılmamasının gündeme getirilmesi gerekmektedir. Böyle şikecilerin kepaze oyunlarına alet olunmamalıdır tez elden gereği yerine getirilmelidir bence hem de hiç zaman kaybetmeden.

12.11.2008
Ankara