Cuma, Ocak 27, 2012

ŞEREFLİ İKİNCİLİKLER, ŞEREFSİZ BİRİNCİLİKLER

Beşiktaş Kulübü ve Kulüpler Birliği Başkanlığını istila etmiş Yıldırım Demirören "Şerefli ikincilikler, şampiyonluklardan daha önemlidir. 8-0'lık Ankaragücü maçının ardından Onursal Başkanımız Süleyman Seba bunu söylemişti" ifadelerini kullanarak Galatasaray Kulübü'ne göndermede bulundu. Peki, bulundu da ne oldu, Allahaşkına, Beşiktaş kulübü taraftarlarının sosyal medyaya yansıyan tepkilerine bakınca anlıyorsunuz ne olduğunu, bu konuda fazlaca kelama gerek yok, bu durum fazlasıyla Beşiktaş taraftarlarını ilgilendirmektedir.

Gelelim bizi ilgilendiren bölümüne, daha önceleri defalarca yazdım, bir kez daha yazmak farz oldu bu ifadenin karşısında, Galatasaray’ın pürü pak olma ihtimali var mı bu düzen içinde şüphesiz yoktur, olamaz da… Ama her şeye rağmen insanın zoruna gidiyor, bu kadar açıktan zekamızla dalga geçiliyor olması, hani ikinciliği şereflilik ilan ederek mefhum u muhalifinden hareketle de birinciliği şerefsizlik ilan etmek, sevsinler seni müzevir teşkilatının İstanbul memuru, yahu senin çevirdiğin dalaverelerin sıcaklığı küresel ısınmaya neden oldu, bırakın artık bu bayat numaraları… Alemi kör ve aptal yerine koyup, kendi zekanızı parlatma çabalarına bir son verin artık, yemiyorlar aslanımmm…

Şimdi gelelim; müzevir teşkilatı memurunun iddiasıyla kain şerefsiz 8-0 lık maça; ama önce satır başları halinde bilgilere bir bakalım,

1.    Ankaragücü kadrosunda o sezon Beşiktaş’tan transfer edilmiş,

a.    Sinan Engin

b.    Fikret Demirer

c.     Zalad

adlı futbolcular da bulunmaktadır.

2.    Peki, Ankara’daki Ankaragücü-Beşiktaş maçının skoru neydi, 6-0 Beşiktaş lehine…

3.    O sezon Beşiktaş Ankaragücü’ne 2 maçta toplam kaç gol atmıştı dersiniz, 10 gol hiç yemeden…

4.    O sezon Galatasaray Ankaragücü’ne toplam kaç gol atmıştı dersiniz, 11 gol hiç yemeden…

5.    Galatasaray Ankaragücü kalecisi Zalad’ın oynadığı ilk yarıda kaç gol atmıştı dersiniz, 5 gol, yani 2. yarıda yerine geçen Arif’te 3 gol yemişti…

Bugün hala Beşiktaş’ta aktif görevleri bulunan ve Beşiktaş’ın ali menfaatlerini koruduklarını her fırsatta beyan etmekte olan Sinan Engin ve Fikret Demirer o gün neden oynamadıklarını bir açıklasalar da bilsek, Perşembe günkü idmana çıkacaksınız, idmanı sorunsuz tamamlayacaksınız, sonra maça çıkmayacaksınız, size de maça çıkmayın diye bir şeyler veren oldu mu acaba? Neden oynamadınız?

Peki, bugün sadece ve sadece kafaları bulandırmak için maksatlı ve bilinçli konuşan içlerinde Sinan Engin ve Fikret Demirer’in başını çektiği bu grup, bilmez mi ki acaba arşiv denen bir olgu vardır bu söyledikleri arşivlerle uygunluk arz etmelidir, bilirler öyle bir bilirler ki doğruyu söylemek işlerine gelmez sadece, çünkü konu nema ve mama meselesidir.





O
G
B
M
A
Y
P
Av
1
30
20
6
4
74
21
66
+53
2
30
19
9
2
68
23
66
+45

Bakalım o sezon, son maçtan sonraki gol averajı durumuna, Galatasaray attığı 74 yediği 21 averaj 53, Beşiktaş attığı 68 yediği 23 averaj 45 yani fark 8 Galatasaray lehine, yani Galatasaray 1-0 yense de şampiyon oluyor, hadi bakalım ne diyeceksiniz, kaldı ki İstanbul’daki Beşiktaş Gençlerbirliği maçı ilk yarı skoru 2-1 Beşiktaş lehine, Galatasaray 5-0 önde şike olsa frene basmaz mı acaba? Diğer taraftan gelelim ikili averaja, yine o sezon, ilk maçta Beşiktaş kendi sahasında Galatasaray’a 3-1 yeniliyor, 2. maçta ise 1-1 berabere kalarak zaten rakibinden o sezon içinde daha iyi olamadığını gösteriyor, kaldı ki galibiyet sayıları bile genelde Galatasaray lehine, ama maksat ortalıkta geyik bol olsun da nasıl olsa yiyen olur geyiği… Kimse demiyor ki bu Ankaragücü o sezon son anda kümede kalan Karşıyaka’ya bile kendi sahasında 5-0 yenilmiştir, zaten genelde de durumu iyi değil. Üstelik bir detay bilgi, Galatasaray-Ankaragücü maçına yönelik, Galatasaray yaptığı 41 atağın, 8 tanesini gole çevirmiş yani gol yüzdesi %20 ler düzeyinde, Türkçe meali yani yaptığı her 5 atağın 1 ini gole çevirmiş, aynı takımla oynayan Beşiktaş’ta bu oran ne diye baktığınızda %15 yani anlayacağınız Beşiktaş daha başarılı, hangi konuda dediğinizi duyar gibiyim, hiç kuşkusuz ki atakları gole çevirmede kuşkusuz olmasın!!!

O meşhur sezon Beşiktaş; Ankaragücü’nü Ankara’da 6-0, Konyaspor’u 7-0, Bakırköyspor’u 6-3 gibi farklı skorlarla yeniyor ama bu skorların hiç birisi için diğer kulüp yöneticileri bir şey demiyor, ama söz konusu Galatasaray olunca derhal “bas gaza yavrum bas gaza” teranesi, hadi oradan be derler adama. Adama sorarlar eğer siz diğer maçlarda bu kadar farklı skorlar yapmamış olsaydınız, acaba averaj durumu son maça kadar böyle iddialı gelebilirmi di?

Evet, ne zaman FB ve BJK ile ilgili şike ve şaibe skandalları olsa hep bu maç temcit pilavı gibi sunulur ki kendi dalavereleri ve dümenleri örtüle. İşte bu yazı ile birlikte tüm Fenerbahçeliler ve Beşiktaşlılar artık bu konuyu bir kez daha ağızlarına almayacaklardır umarım.  Tarafıma ait olan http://www.spordaalternatif.blogspot.com/ adresindeki bloğumda 09 Aralık 2007 tarihinde konuyu daha detaylı yazarak bilgilerinize sunmuştum, isteyenler mezkur adresten mezkur yazıya ulaşabilirler.

Özellikle Beşiktaşlılara bir başka bilgi daha vereyim ki artık bu 8-0 işine fazla takılmasınlar, meşhur bir Liverpool – Beşiktaş maçı vardır bilirler, bu maçta 8-0 Beşiktaş aleyhine bitmiştir ve maç istatistiklerindeki atak/gol oranlarına bakılırsa; Liverpool her 3,75 ataktan birinde gol bulmuştur. Her 8-0 ı şike zanneden kişilere Liverpool’a 8-0 yenilen Beşiktaş’ta mı şike yaptı diye sorarlar, maazallah… Kaldı ki Türkiye futbolu 8-0 lık mağlubiyetlere ilk defa bu maçlarda tanık olmamıştır, yaşı yetenler gerilerde bol miktarda 8-9 lık mağlubiyetler görmüş ve yaşamışlardır.

Şimdi ben böyle yazıyorum diye kimsenin aklına Galatasaray şike işleri içinde olmamıştır dediğimi zannetmesin, toplumsal kalkınmanın, gelir adaletinin, sosyal adaletin temelini oluşturan ekonomik ve siyasal tercihlerin bu kadar kötü olduğu ülkelerde bunun iddiasını sürdürmek andalüplüktür en hafifinden. Galatasaray kulübünü yöneten insanların diğer kulüpleri yönetenlerden sadece ve sadece isim olarak farklı oldukları kanaatimi hep açıkladım ve de açıklayacağım bundan sonra da… Kulüp yöneticileri arasında Turgan Ece’lerin olduğunu düşünürseniz, kaçınılmaz olarak isimleri dışındaki her şeyleri benzeyen bu insanların sürekli benzer şeyleri yapabileceklerini de kolaylıkla tahmin ve teşhis edebilirsiniz, demek istemekteyim. Kulüp başkanının kulüp yönetim kurulu üyelerinin futbolcu transferlerinden komisyon aldıklarını iddia ettikleri bir ortamın tüm unsurlarının hiçte temiz olmadıklarını düşünebilecek kadar zekâm olduğunu herkesin bildiği tahmin ediyorum. Diğer taraftan, bilançosunun 3 milyar dolara dayandığı, muhasebesinin olabildiğince kara düzen tutulduğu, kayıt altına alınmasının hem istenmediği hem de kolay olmadığını bildiğim bu sektörün unsurlarının da rutinlere uymadan saf ve temiz kalabileceklerine inanmayacak kadar da tecrübem oldu ahir ömrümde… Gerek unutulmaz büyük kaleci Varol Ürkmez ve Metin Kurt’un anılarını ve anıları üzerine yapılmış röportajlarının okunması halinde, ki anı kitapları kitaplığımı süslemektedirler,  ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır. Yeter ki okuyalım, araştıralım ve bize sunulanların hayatımızla uyumuna bakalım, bu uygunluğu akli süzgecimizden geçirelim neler görürüz neler…