Cuma, Aralık 30, 2011

KÜME DÜŞME KALKSIN

Türkiye Futbolunun patronu Türkiye Futbol Federasyon Başkanı ve eski Fenerbahçe Kulübü yönetim kurulu üyesi ve Fenerbahçe kulübü başkan adaylarından Mehmet Ali Aydınlar, nihayet aradığı çözümü buldu ve idam sehpasında bile son sözünün “Fenerbahçe” olacağını beyan eden kişinin başında bulunarak futbolumuzun batışını hazırlayan kurumu kurtaracak. 3 Temmuz’dan beri; başta Fenerbahçe Cumhuriyetinin şike, alavere dalavere konusundaki engin becerisinin artık çuvala sığmaması neticesinde şikeyle yatıp şikeyle kalkan kamuoyu (illaki adalet hak hukuk diyenler hariç) bir derin ohh çekti.

Basından öğrendiğimiz kadarıyla; Futbol Federasyonu Başkanı, “Genel kurul kararı alalım. Kulüpler ne karar verirse onu uygularız” ve devamında da “Kulüpler Birliği ile konuştum. 58. madde konusu sürekli gündeme geliyor. Bunun değişmeyeceğini söyledim. Ama onlar bu kez farklı bir formülle geldiler. Olağanüstü Genel Kurul’a gitmek istiyorlar” diyerek necip Türk milletinin yılmadan, bıkmadan ve usanmadan nasıl çözüm arayışında olabileceğinin en nadide örneğini verdiklerini ima etmekteydi. Ve sonuçta da içinin içine sığamadığı bir şekilde de, bulunmasında kendi dahlinin olmadığı görüntüsündeki bu çözümün her taraf açısından da uygun olduğunu mefhum u muhalifinden kafamıza çakmaktadır. Peki; sonra ne buyuruyor beyefendi; 58. inci maddenin direk hedeflediği şike ve teşvik primine karışan kulüpler için, “Sadece bir kereliğine küme düşme cezası yerine para ve puan silme cezası uygulanır kararı alacaklar. Bunu bizden rica ettiler. Biz de kulüpleri temsil ettiğimiz için UEFA ile bu formülü paylaştık. Onları bilgilendirdik. Sıcak baktılar, olabilir dediler. Genel kurul kararı alalım. Kulüpler ne karar verirse onu uygularız.” Başta da Beşiktaş Başkanı ile Gençlerbirliği Başkanının, ki bu beyefendilerin hukuk sadece kendi haklarına bir dokunuş olduğunda hatırladıkları mefhum olması nedeniyle konu başkalarını ilgilendiriyorsa asla ve kata önemli değildir, bir defa, iki defa ve hatta sonsuz defa ayaklar altına alınabilir olması hasebiyle de “kulüpler birliğindeki” lokomotif olma ağırlıkları da göz önüne alınınca söyledikleri kelam peşlerine takılmak için yeterli kabul edildi, ve hukuk bir kez daha iğdiş edildi. Neydi söylenen yaratılması hedeflenen algı açısından “para çok önemlidir, yayıncı kuruluşun para kazanması çok önemlidir, para olmazsa biz bu kulüpleri niye yönetelim”, hani birader siz çok zengindiniz, seçim vaatleri arasında yok 100 hatta 200 milyon dolarları gözden çıkardığınız beyanları neden unutuluyor, neden bu kaos ortamında adalet ve hak yerini bulsun da bizim bu söylediğimiz paralar kulüplerimize helal olsun demiyorsunuz, aslında siz taa başından itibaren para harcamaya pek niyetli değildiniz, biz biliyoruz bu numaralarınızı da, bilmeyenler için bir kez daha yazalım dedik. Sizin derdiniz futbolumuzun yarattığı yaklaşık 2,5 milyar dolarlık bu pastadan nemalanmaktan öte bir şey değildir ve de asla olmamıştır. Bu kafanın hukuk, hak, adalet ve eşitlikçi yarışma ruhu asla ve kata, para gibi tılsımlı bir sözcükle kıyaslandığında itibarı olan bir şey olmamıştır ve görünen o ki olmayacaktır da, hatta lafta bile olmayacaktır.

Bütün bu kuru sıkı atışların yarattığı toz duman içinde, kılavuzu para olan kurt ağabeyler ve onların TFF deki temsilcisi Fenerbahçeli Mehmet Ali Aydınlar’ın yaratmayı planladığı tereyağından kıl çekme operasyonu için TFF yönetim kurulunda, oy birliği ile Olağanüstü Genel Kurul kararı alınmıştır.

Artık; “yeter ki para gelsin ister hukuk, hak ve adalet olsun, ister olmasın” zihniyetinin galip geldiği için, başta DİGİTÜRK, Fenerbahçe ve Beşiktaş kulübünün önde gelenleri (aşağıdakiler/enalttakiler değil yani) ve bunların beslediği basın mensuplarının etekleri zil çalıyordur, öyle tahmin ediyorum.

Peki; burada sürpriz var mı diye soracak olursanız, cevabım kocaman bir hayırdır, daha önce http://www.spordaalternatif.blogspot.com/ adlı bloğumda yaptığım analizlerde ne demiştim; kısa bir hafıza tazeleme kabilinden olsun, bakın örneğin 17 Ağustos Çarşamba günü “FUTBOLSEVERLER ŞİMDİ DİGİKUTULARINI İADE ETMELİLER” başlıklı yazımda ne demişim; “TFF yönetiminden ne beklenmeliydi yani? Fenerbahçeli Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe’nin başkan diye önerdiği ama yönetim kurulu üyesi diye desteklediği Göksel Gümüşdağ, Fenerbahçe tarafından akredite edilmiş suya sabuna dokunmayan Galatasaraylı Cüneyt Tanman vs. vs. Fenerbahçe’nin kahredici çekim gücünden vareste karar vermeleri mümkün mü şüphesiz hayır?”.

Bu çerçeveden bakılırsa; önceki TFF Başkanı Mahmut Özgener’in gidişi de, şimdiki TFF Başakanı Mehmet Ali Aydınlar’ın gelişi de ve gelir gelmez de şike operasyonun gerçekleşmesi de sürpriz olmamıştır, bazı mahfillerde…

İlla adalet diyorsanız, illa etik diyorsanız, illa ki adil yarışma diyorsanız, illaki fair play diyorsanız, evet Galatasaraylılar, Evet Trabzonsporlular, evet Gaziantepsporlular, evet Çarşı grubu, evet tüm bu katakullilerin dışında kalan takım taraftarları, görünen o ki kulüp yönetimlerinizden bir olumlu yaklaşım, tavır çıkmayacak, bari konuya siz sahip çıkın… Yok, ben halimden memnunum diyorsanız da, size denilecek bir şey yoktur zaten. Peki; muhataplarının bile reddetmedikleri emniyet güçlerinin bir şeklide basına sızan dinlemelerinin içinde bulunan, tehdit, şantaj, şike, teşvik vs. vs. ahlaksız teklif ve durumlarının muhatapları neden sessizler acaba, neden, neden…

Neymiş; bir defaya mahsus şike yapan kulüpler küme düşmeyecekmiş, hemen hatırladım bundan yaklaşık 25 yıl önce de bir ünlü Türk büyüğünün “Anayasayı 1 defa delmekle bir şey olmaz” buyruğunu, evet anayasaya bir şey olmadı, sadece Türkiye’de hukuk, hak ve adalet mefhumu kalmadı, rüzgâr sadece güçlüden yana esmeye başladı.

Artık böyle bir gelişmenin olması halinde Türkiye’de futbol da bu duruma düşecektir, yani gücü gücü yetene…

Artık statlardan kaldırırsınız “ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olanını severim” yazan tabelaları, yeni duruma uygun profili sevdiğinizi beyan edersiniz sevgili ağır ağabeylerimiz… Yolunuz açık, gazanız mübarek olur umarım…

Hiç yorum yok: