AKP HÜKÜMETİ FUTBOLA SİYASET KARIŞTIRMIYORMU?
Kendilerini çok rahatlıkla basın mensubu zanneden bazı kişilerin AKP Hükümetinin TFF Seçimlerine siyaseti karıştırmadığı daha da ötesi seçimlere karışmadığını iddia etmelerini büyük bir hayret ve şaşkınlıkla izlemekteyim.
Bu basın mensubu olduğunu iddia eden zat ı muhteremlere kısa kısa bazı hatırlatmalar da bulunmak artık kaçınılmaz olmuştur.
Henüz 2006 yılının başları ve Spordan Sorumlu olması gereken Devlet Bakanı diyor ki ; “Federasyon başkanı üniversite mezunu olmalı, mahkemeyi yadırgadım.’ Başbakan Yardımcısı Sn. Mehmet Ali Şahin’in bu açıklaması, Futbol Federasyonu seçimlerinin siyasetin müdahalesine ne kadar açık olacağının tamda habercisi idi. 19-20 Ocak tarihlerinde yapılan Futbol Federasyonu Başkanlığı seçimleri için Sn. Haluk Ulusoy’un önünün açılması yönünde Kulüpler Birliği’nin Sn. Ulusoy lehine aldığı karar Spordan Sorumlu olması gereken Devlet Bakanı Sn. Mehmet Ali Şahin’i rahatsız etmişti. Yine bu dönemde Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Sn. Ulusoy dönemine ilişkin usulsüz hazırlandığı iddia edilen raporları basına sızdı. Belli ki birileri Ulusoy’a karşıydı. Bakan Sn. Şahin ardından bir televizyon kanalına “Kendisinin aklanması gerektiğini düşünüyorum. Aklanmadan aday olmamalıdır.” diyerek Sn. Ulusoy’a tepkisini yeniledi. Başbakan Sn. Recep Tayip Erdoğan’ın İstanbul’da Kayseri takımlarının Onursal Başkanı Sn. Mehmet Özhaseki ile bir araya gelmesinin ardından iki Kayseri takımı da seçimlerde Sn. Ayhan Bermek’i destekleyeceğini açıkladı. Oysa 6 Ocak’ta Kayseri Erciyesspor İkinci Başkanı Sn. Erol Bedir’in görüşleri şöyleydi: “Talebimiz, Kulüpler Birliği toplantısındaki temayül yoklamasının da dikkate alınarak Sn. Haluk Ulusoy başkanlığında bir yönetim oluşturulmasıdır.”Başlangıçta kulüplerin pek ilgi göstermediği Sn. Ayhan Bermek ise kulis faaliyetlerini hızlandırdı. Sn. Bermek’in kilit ismi ise AKP nin faal ismi olarak bilinen Sn. Hasan Doğan’dı. Siyasi baskılardan sonra Sn. Ulusoy’un çekilmesi bekleniyordu ama Süper Lig kulüplerinin desteği azalmasına rağmen Sn. Ulusoy adaylıktan çekilmiyordu.
19-20 Ocak tarihlerinde yapılan Futbol Federasyonu Başkanlığı’nı Sn. Haluk Ulusoy’un 211 delegenin oylarından 109'unu, Sn. Ayhan Bermek ise 102'sini aldı Ve ne oldu ise ondan sonra oldu.
Bu saatlerde TBMM CHP İstanbul Milletvekili Sn. Berhan Şimşek, Bakan Sn. Şahin’i futbola siyaseti alenen alet etmesinden ötürü istifaya davet ediyordu. Sn. Şimşek’e cevap için kürsüye gelen Sn. Şahin, : “İstifa etmeyeceğim. Türkiye Futbol Federasyonu yasasının 31. maddesinin bana verdiği yetkiye dayanarak olağanüstü genel kurulu toplayacağım. Bunu temiz toplum adına yapacağım” kendini savunmuştur.
Yine aynı saatlerde seçimi Sn. Ulusoy’un kazandığını öğrenen Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın morali Sn. Ulusoy’un kazanmasına mı yoksa Bakan Sn. Şahin’in bu süreci iyi idare edememesine mi morali bozulmuştu? bilinemedi. Ama bu maçı da burada bitirmeme kararı alındığı belli idi...Ankara Cumhuriyet Savcısı Sn. Abdullah Ayhan Şan bir kez daha “Kurum parasını, kendileri veya başkalarının çıkarı için harcadılar” diyerek aynen 2001’deki İlk davada üstelik 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının “Beraat” olmasına karşın Sn. Haluk Ulusoy hakkında dava açtı.
Nihayet yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi ve başta Fenerbahçe Yönetimi ve onlarının silahşörü durumundaki Bursaspor kulubu başkanı Sn. Levent Kızıl olmak üzere AKP nin bünyesindeki Onursal Başkanlar öncülüğünde bir yıl geçmeden seçim aşamasına gelindi.
Tam da bu arada Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek'in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na aday olmak istediğini, ancak bunu engellediğini de açıkladı.
Futbol Federasyonu'nda geçmiş dönemlerde başkanvekilliği yapan ve Sn. Haluk Ulusoy'un tekrar Federasyon Başkanı seçilmesini istemeyen Sn. Hasan Doğan ile ilgili tartışmaların sorulması üzerine de Sn. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hasan Doğan benim aile dostum. Daha önce Futbol Federasyonu'nda başkan yardımcılığı yaptı. Bundan önceki seçimde de aday oldu. Hasan Doğan, AKP'nin faal bir görevlisi, elemanı, yöneticisi değil. Tam aksine federasyonda görev almış ve o dönemde başarılı çalışmaları olmuş bir arkadaşımız.”
Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Futbol Federasyonu ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığını ATV'de yayınlanan Teke Tek programında, "Futbol Fedarasyonu'nda ne olacak, yaşanan tartışmalar var" sorusu üzerine, "Futbol Federasyonu ile ilgili olarak benim partimin ilgisi sadece onursal başkan konumunda olan belediye başkanlarından kaynaklanıyor. Bunun dışında kesinlikle benim partimin Futbol Federasyonu ile uzaktan yakından hiçbir alakası olamaz" diye konuşarak hedef şaşırtmaya da devam ederek ve diğer taraftan da AKP grubunda Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri ile ilgili bir milletvekilinin yazılı olarak ilettiği "Federasyon seçimini gündeme getiren" önerisini yanıtlayan Sn. Erdoğan, isim vermeden seçimlerde Sn. Haluk Ulusoy'u destekleyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek'i eleştiren Sn. Erdoğan, "Bazıları çok yanlış işler yapıp karşı tarafta yer aldı. Onlarla birlikte hareket etti.” diyerek de konu ile ilgili olarak ne kadar merak ve taraf olduğunu alenen beyan etmiştir.
Sn. Erdoğan, AKP hükümetinin Futbol Federasyon seçimine müdahale etmesini eleştiren ve bugüne kadar futbolla ilgili önemli saptamalar yapmayan 9. Cumhurbaşkanı Sn. Süleyman Demirel'e de: "Türk siyasetinin duayeni olarak geçinenler sivil toplum örgütlerini istedikleri gibi kullandı. Şimdi bu şekilde konuşması yanlış." Diyerek sivil toplum örgütleri için nasıl bir çalışma yürüttüklerini ve dahası yürütecekleri konusunda da önemli ipuçları vermiştir.
Ve son olarakta Futbol Federasyon Başkanlığı için adı gündeme gelen Fenerbahçe’nin adı şike dedikodularına karışan eski yöneticilerinden Sn. Hamdi Akın'a bazı kulüplerin karşı olmasını da bir fırsat bilerek ve el altından sanki anlaşılmıyor gibi de Ankaraspor Başkanı Sn. Hilmi Gökçınar'ın adaylığını ısıtmaktadırlar.
Şimdi size bir kez daha sormak istiyorum siz kendinizi basın mensubu zanneden muhteremler; bu, hükümetin TFF seçimlerine karışmaması durumu ise eğer, karışması durumu nasıl olur konusunda köşelerinizde birer senaryo yazarsanız biz de bu vesveselerimizden kurtulur rahatlarız hiç olmazsa...
Kendilerini çok rahatlıkla basın mensubu zanneden bazı kişilerin AKP Hükümetinin TFF Seçimlerine siyaseti karıştırmadığı daha da ötesi seçimlere karışmadığını iddia etmelerini büyük bir hayret ve şaşkınlıkla izlemekteyim.
Bu basın mensubu olduğunu iddia eden zat ı muhteremlere kısa kısa bazı hatırlatmalar da bulunmak artık kaçınılmaz olmuştur.
Henüz 2006 yılının başları ve Spordan Sorumlu olması gereken Devlet Bakanı diyor ki ; “Federasyon başkanı üniversite mezunu olmalı, mahkemeyi yadırgadım.’ Başbakan Yardımcısı Sn. Mehmet Ali Şahin’in bu açıklaması, Futbol Federasyonu seçimlerinin siyasetin müdahalesine ne kadar açık olacağının tamda habercisi idi. 19-20 Ocak tarihlerinde yapılan Futbol Federasyonu Başkanlığı seçimleri için Sn. Haluk Ulusoy’un önünün açılması yönünde Kulüpler Birliği’nin Sn. Ulusoy lehine aldığı karar Spordan Sorumlu olması gereken Devlet Bakanı Sn. Mehmet Ali Şahin’i rahatsız etmişti. Yine bu dönemde Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Sn. Ulusoy dönemine ilişkin usulsüz hazırlandığı iddia edilen raporları basına sızdı. Belli ki birileri Ulusoy’a karşıydı. Bakan Sn. Şahin ardından bir televizyon kanalına “Kendisinin aklanması gerektiğini düşünüyorum. Aklanmadan aday olmamalıdır.” diyerek Sn. Ulusoy’a tepkisini yeniledi. Başbakan Sn. Recep Tayip Erdoğan’ın İstanbul’da Kayseri takımlarının Onursal Başkanı Sn. Mehmet Özhaseki ile bir araya gelmesinin ardından iki Kayseri takımı da seçimlerde Sn. Ayhan Bermek’i destekleyeceğini açıkladı. Oysa 6 Ocak’ta Kayseri Erciyesspor İkinci Başkanı Sn. Erol Bedir’in görüşleri şöyleydi: “Talebimiz, Kulüpler Birliği toplantısındaki temayül yoklamasının da dikkate alınarak Sn. Haluk Ulusoy başkanlığında bir yönetim oluşturulmasıdır.”Başlangıçta kulüplerin pek ilgi göstermediği Sn. Ayhan Bermek ise kulis faaliyetlerini hızlandırdı. Sn. Bermek’in kilit ismi ise AKP nin faal ismi olarak bilinen Sn. Hasan Doğan’dı. Siyasi baskılardan sonra Sn. Ulusoy’un çekilmesi bekleniyordu ama Süper Lig kulüplerinin desteği azalmasına rağmen Sn. Ulusoy adaylıktan çekilmiyordu.
19-20 Ocak tarihlerinde yapılan Futbol Federasyonu Başkanlığı’nı Sn. Haluk Ulusoy’un 211 delegenin oylarından 109'unu, Sn. Ayhan Bermek ise 102'sini aldı Ve ne oldu ise ondan sonra oldu.
Bu saatlerde TBMM CHP İstanbul Milletvekili Sn. Berhan Şimşek, Bakan Sn. Şahin’i futbola siyaseti alenen alet etmesinden ötürü istifaya davet ediyordu. Sn. Şimşek’e cevap için kürsüye gelen Sn. Şahin, : “İstifa etmeyeceğim. Türkiye Futbol Federasyonu yasasının 31. maddesinin bana verdiği yetkiye dayanarak olağanüstü genel kurulu toplayacağım. Bunu temiz toplum adına yapacağım” kendini savunmuştur.
Yine aynı saatlerde seçimi Sn. Ulusoy’un kazandığını öğrenen Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın morali Sn. Ulusoy’un kazanmasına mı yoksa Bakan Sn. Şahin’in bu süreci iyi idare edememesine mi morali bozulmuştu? bilinemedi. Ama bu maçı da burada bitirmeme kararı alındığı belli idi...Ankara Cumhuriyet Savcısı Sn. Abdullah Ayhan Şan bir kez daha “Kurum parasını, kendileri veya başkalarının çıkarı için harcadılar” diyerek aynen 2001’deki İlk davada üstelik 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının “Beraat” olmasına karşın Sn. Haluk Ulusoy hakkında dava açtı.
Nihayet yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi ve başta Fenerbahçe Yönetimi ve onlarının silahşörü durumundaki Bursaspor kulubu başkanı Sn. Levent Kızıl olmak üzere AKP nin bünyesindeki Onursal Başkanlar öncülüğünde bir yıl geçmeden seçim aşamasına gelindi.
Tam da bu arada Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek'in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na aday olmak istediğini, ancak bunu engellediğini de açıkladı.
Futbol Federasyonu'nda geçmiş dönemlerde başkanvekilliği yapan ve Sn. Haluk Ulusoy'un tekrar Federasyon Başkanı seçilmesini istemeyen Sn. Hasan Doğan ile ilgili tartışmaların sorulması üzerine de Sn. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hasan Doğan benim aile dostum. Daha önce Futbol Federasyonu'nda başkan yardımcılığı yaptı. Bundan önceki seçimde de aday oldu. Hasan Doğan, AKP'nin faal bir görevlisi, elemanı, yöneticisi değil. Tam aksine federasyonda görev almış ve o dönemde başarılı çalışmaları olmuş bir arkadaşımız.”
Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Futbol Federasyonu ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığını ATV'de yayınlanan Teke Tek programında, "Futbol Fedarasyonu'nda ne olacak, yaşanan tartışmalar var" sorusu üzerine, "Futbol Federasyonu ile ilgili olarak benim partimin ilgisi sadece onursal başkan konumunda olan belediye başkanlarından kaynaklanıyor. Bunun dışında kesinlikle benim partimin Futbol Federasyonu ile uzaktan yakından hiçbir alakası olamaz" diye konuşarak hedef şaşırtmaya da devam ederek ve diğer taraftan da AKP grubunda Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri ile ilgili bir milletvekilinin yazılı olarak ilettiği "Federasyon seçimini gündeme getiren" önerisini yanıtlayan Sn. Erdoğan, isim vermeden seçimlerde Sn. Haluk Ulusoy'u destekleyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek'i eleştiren Sn. Erdoğan, "Bazıları çok yanlış işler yapıp karşı tarafta yer aldı. Onlarla birlikte hareket etti.” diyerek de konu ile ilgili olarak ne kadar merak ve taraf olduğunu alenen beyan etmiştir.
Sn. Erdoğan, AKP hükümetinin Futbol Federasyon seçimine müdahale etmesini eleştiren ve bugüne kadar futbolla ilgili önemli saptamalar yapmayan 9. Cumhurbaşkanı Sn. Süleyman Demirel'e de: "Türk siyasetinin duayeni olarak geçinenler sivil toplum örgütlerini istedikleri gibi kullandı. Şimdi bu şekilde konuşması yanlış." Diyerek sivil toplum örgütleri için nasıl bir çalışma yürüttüklerini ve dahası yürütecekleri konusunda da önemli ipuçları vermiştir.
Ve son olarakta Futbol Federasyon Başkanlığı için adı gündeme gelen Fenerbahçe’nin adı şike dedikodularına karışan eski yöneticilerinden Sn. Hamdi Akın'a bazı kulüplerin karşı olmasını da bir fırsat bilerek ve el altından sanki anlaşılmıyor gibi de Ankaraspor Başkanı Sn. Hilmi Gökçınar'ın adaylığını ısıtmaktadırlar.
Şimdi size bir kez daha sormak istiyorum siz kendinizi basın mensubu zanneden muhteremler; bu, hükümetin TFF seçimlerine karışmaması durumu ise eğer, karışması durumu nasıl olur konusunda köşelerinizde birer senaryo yazarsanız biz de bu vesveselerimizden kurtulur rahatlarız hiç olmazsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder