HAKEMLER VE MAL BEYANINDA BULUNMAK
Kim bu futbol hakemleri? Kimler hakem olmak ister örneğin? Genellikle kimseye yaranamazlar, gerek seyirci gerek her iki takım yöneticileri, oyuncuları ve teknik yöneticileri hep taraflı, yanlı ve önfikirli olmakla suçlarlar ve zımmi olarak ta karşı taraftan çıkar sağladığı anlatılır, bu şartlarda kim hakem olmak ister acaba? Örneğin, 50.000 kişi aynı anda “.bne hakem” diye bağırdıklarında ne hissederler? Sürekli küfür yemelerine karşın neden bu mesleği hem de asıl başka başka güzel meslekleri olmasına rağmen icra ederler? Acaba bu hakem taifesi genellikle mazoşistlerden mi oluşur da böyle ızdıraplı durumlara katlanırlar? Normal bir durumudur acaba, bazı maçlarda 60-70 dakika tribündeki seyircilerin koro halinde ana-avrat-din-iman-mormintan küfürlerine muhatap olmak? Nedir bunun izahı kimse tam olarak bilmiyordur herhalde? Bazen bazı psikolog ve sosyologlar hakemlerin egolarının büyüklüğü ile açıklamaya çalışırlar durumu da, o koro halinde küfür altında kalmanın ilave başka açıklamaları olmalı, yoksa o küfürlere katlanmak için başka yerlerinin daha büyük olması gerekmez mi?
Hangi maçlarda neler yaparlar? Kişisel çıkarları için maçları kötü mü yönetiyorlar? Peki, kötü niyetli maç yönetiyorlarsa karşılığında para mı alıyorlar yoksa gayrimenkul ya da menkul bir mal mı alıyorlar? Peki, belli bir bedel mukabili değilse bile siyasi, sosyal nedenlerle maçları kötü yönetmeleri söz konusu olamaz mı? Peki, işlerini kaybetme korkusu ile hatırı sayılır devlet büyüklerinin talepleri karşısında da mı bazı takımlara ya da futbolculara toleranslı davranmazlar? Hatırı sayılır devlet büyüklerinin talepleri karşısındaki tehlike sadece iş kaybetme korkusu mudur? Acaba başka baskılar oluşturulmuyor mu üstlerinde? Hatır şikesi şikeden sayılmaz mı örneğin? Mesela kendilerine kolayca ulaşabilen bazıları hakemlere şunlar yıldız futbolcudur bunları kollayın demişler midir acaba? Yıldız futbolcuları koruyup kollayıp gözeten bir yorum da başka bir tür şike sayılmaz mı acaba? Peki, eski hakemlerden kurulu yorumcu takımı neden bazı hakemler için etki altında kalır bu çocuklar derler de nasıl etki altında kaldıkları kendilerine sorulmaz yada kendileri açıklamaz? Peki, acaba bu eski hakemlere de zamanında bu tür baskılar yapıldığı için mi bilirler bu detayları yoksa işkembeyi kübradan mı atarlar? Hakemden hakeme oyun kurallarının farklı yorumlanmasına dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de rastlanır da aynı hakemin maçtan maça takımdan takıma yorumu neden değişir acaba? Tamam, hakemlerin hepsi bu kapsamda değerlendirilemezler ama ayyuka çıkmış bu söylentilerinde nedensiz olduğunu söylemekte abesle iştigaldir.
Geçen yıl oynanan olaylı F.Bahçe-Beşiktaş derbisi sonrası Beşiktaş Kulübü Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak yaptığı basın toplantısında yönetim kurulunun kararı biçiminde, tebarüz ettirdiği ve “Orta değil, bazı yardımcı hakemlerle, bazı kulüplere çıkar sağlandığını düşünüyoruz” cümlesini sarf etti.
O günden bu güne Türkiye Futbol Federasyonundan bir cevap, bir aksiyon, bir açıklama geldi mi? El hak ne gezer…
Peki, neyi kastetmekteydi acaba Sn. Toprak? Sadece bir anlık kızgınlık ve öfke ile mi sarf etmişti bu sözleri yoksa bildiği bir şeyler mi var? Biliyorsa neleri biliyor? Bildiği konuları kimlerle paylaşıyor? Yoksa boş atıp dolu tutmaya mı çalıştı? Yoksa aslında bildiği bir şey yok ama varmış gibi bak daha dikkatli olmazsanız bunları açıklarım yaklaşımı ile bir baskı mı yaratmak istiyor? Ya da aslında kastettiği tarafın da bildiği ortak bir sırdan mı bahsediyordu? Yoksa söylediği bu lafların, hukuki ve sosyal yaptırımları olacağını bilemeyecek kadar acemi bir yöneticimi Sn. Toprak? Ne demek “Çıkar sağlamak!” hala bekliyoruz bunun hukuki ve fiili karşılığının ne anlama geldiğinin açıklanmasını... Peki, bu kabil laflar etmenin TFF tarafından bir karşılığı yoksa TC Devletinin yargı kurumlarından birinin nezdinde bir hukuki karşılığı yok mudur? Peki, bu davranış ta bir tür suç işlemek değil midir? İddia sahibi dediğini ispatlamakla yükümlü değil midir?
Ahlaklı, seviyeli ve temiz futbol için, devletin savcılarının derhal soruşturma başlatması gerekmez mi idi acaba? Görünen o ki, TFF nin umurunda değil bu suçlamaların altında kalmak… Peki, MHK ne diyor bu konuda? Kocaman bir sus… Peki, herhangi bir eski ya da yeni yardımcı hakem ve de özellikle mezkûr maçın yardımcı hakemleri bu sözlerden kendi üstlerine bir şey almamış mıdır? Bu sözlerde bu maçın yardımcı hakemlerinin alınmasını gerektirecek bir anlam mı yoktu acaba? Yoksa varda mezkûr yardımcı hakemler bu ağır ithamın altında kalmalarını gerektirecek ve karşılığı olacak bir ilişkinin içinde midirler? Neden susarlar, neden cevap vermezler, insan onurunu bundan daha fazla incitecek ve kıracak başka nasıl bir davranış olur ki acaba?
Peki, böylesine önemli açıklamalar bir defaya mahsus oldu da mı cevap verilmiyor? Hayır, maalesef bu sezon da daha 6 hafta oynanıyor durum aynı, gücü gücü yetene…
Bu durumdan büyük ölçüden kurtulmanın, nispeten şikenin en büyük sonuçlarından sayılabilecek unsurların denetlenmesinin önünü açmak gerekmektedir. Peki, nasıl olabilir bu sözlerin etkisini azaltmak, ya da boşa sarfedildiğinde sarfedeni ispata davet edebilmek ve tarafları aklamak…
Bu yaklaşımdan yola çıkılarak TC Maliyesinin ilgili birimleriyle de işbirliğinde bulunularak, başta ve behemehâl; suçlayanların ve suçlananların, bilahare de suçlanmayan tüm hakem, hakem yöneticileri ve MHK`ları ile gözlemcilerine en az 15-20 yıl geriye giderek ve “Nereden ve nasıl buldun?” sorusu sorulmalı ve mal varlıkları araştırılmalıdır.
Bakalım Futbol Federasyonunun Başkanı Mahmut Özgener ve Merkez Hakem Kurulunun hemşehrisi ve hakemlik hayatı büyük şaibelerle dolu Başkanı hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan, bu konuda neler yapacaklar merakla beklemekteyiz… Ayrıca, yetimin hakkını yedirmem, fakir-fukar-gürabanın hakkını kimseye kaptırmam iddialarının sahipleri bu konuda ne yapacaklar merakla beklemekteyiz…
Şimdi soruyor ve cevap bekliyoruz…
1. Süperlig’te görev yapan hakemlerden ve MHK Başkanı ile üyelerinden mal ve servet beyanları istendi mi?
2. Bu beyanlar istendi ise alınabildi mi?
3. Bu beyanlar gizli mi?
4. Bu beyanlar basına ve kamuoyuna açıklanacak mı?
5. Bu beyanlar açıklanmadığı takdirde bunların her an değiştirilebileceği konusunda kamuoyunun kaygısı olduğunu biliyor musunuz?
6. Kamuoyunun yaygın olarak şikâyet ettiği menfaat temini ve nemalanmayı devam ettirmekten başka bir amaca hizmet etmeyen “gizlilik” bu yıl da devam edecek mi?
7. Peki, mal beyanı gizli kalırsa kamuoyunun herhangi bir koku veya duyum alması halinde veya bilgi edinmesi halinde bu bilgiyi nasıl teyit etmesini beklemektesiniz?
Vs…vs…vs….
Kim bu futbol hakemleri? Kimler hakem olmak ister örneğin? Genellikle kimseye yaranamazlar, gerek seyirci gerek her iki takım yöneticileri, oyuncuları ve teknik yöneticileri hep taraflı, yanlı ve önfikirli olmakla suçlarlar ve zımmi olarak ta karşı taraftan çıkar sağladığı anlatılır, bu şartlarda kim hakem olmak ister acaba? Örneğin, 50.000 kişi aynı anda “.bne hakem” diye bağırdıklarında ne hissederler? Sürekli küfür yemelerine karşın neden bu mesleği hem de asıl başka başka güzel meslekleri olmasına rağmen icra ederler? Acaba bu hakem taifesi genellikle mazoşistlerden mi oluşur da böyle ızdıraplı durumlara katlanırlar? Normal bir durumudur acaba, bazı maçlarda 60-70 dakika tribündeki seyircilerin koro halinde ana-avrat-din-iman-mormintan küfürlerine muhatap olmak? Nedir bunun izahı kimse tam olarak bilmiyordur herhalde? Bazen bazı psikolog ve sosyologlar hakemlerin egolarının büyüklüğü ile açıklamaya çalışırlar durumu da, o koro halinde küfür altında kalmanın ilave başka açıklamaları olmalı, yoksa o küfürlere katlanmak için başka yerlerinin daha büyük olması gerekmez mi?
Hangi maçlarda neler yaparlar? Kişisel çıkarları için maçları kötü mü yönetiyorlar? Peki, kötü niyetli maç yönetiyorlarsa karşılığında para mı alıyorlar yoksa gayrimenkul ya da menkul bir mal mı alıyorlar? Peki, belli bir bedel mukabili değilse bile siyasi, sosyal nedenlerle maçları kötü yönetmeleri söz konusu olamaz mı? Peki, işlerini kaybetme korkusu ile hatırı sayılır devlet büyüklerinin talepleri karşısında da mı bazı takımlara ya da futbolculara toleranslı davranmazlar? Hatırı sayılır devlet büyüklerinin talepleri karşısındaki tehlike sadece iş kaybetme korkusu mudur? Acaba başka baskılar oluşturulmuyor mu üstlerinde? Hatır şikesi şikeden sayılmaz mı örneğin? Mesela kendilerine kolayca ulaşabilen bazıları hakemlere şunlar yıldız futbolcudur bunları kollayın demişler midir acaba? Yıldız futbolcuları koruyup kollayıp gözeten bir yorum da başka bir tür şike sayılmaz mı acaba? Peki, eski hakemlerden kurulu yorumcu takımı neden bazı hakemler için etki altında kalır bu çocuklar derler de nasıl etki altında kaldıkları kendilerine sorulmaz yada kendileri açıklamaz? Peki, acaba bu eski hakemlere de zamanında bu tür baskılar yapıldığı için mi bilirler bu detayları yoksa işkembeyi kübradan mı atarlar? Hakemden hakeme oyun kurallarının farklı yorumlanmasına dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de rastlanır da aynı hakemin maçtan maça takımdan takıma yorumu neden değişir acaba? Tamam, hakemlerin hepsi bu kapsamda değerlendirilemezler ama ayyuka çıkmış bu söylentilerinde nedensiz olduğunu söylemekte abesle iştigaldir.
Geçen yıl oynanan olaylı F.Bahçe-Beşiktaş derbisi sonrası Beşiktaş Kulübü Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak yaptığı basın toplantısında yönetim kurulunun kararı biçiminde, tebarüz ettirdiği ve “Orta değil, bazı yardımcı hakemlerle, bazı kulüplere çıkar sağlandığını düşünüyoruz” cümlesini sarf etti.
O günden bu güne Türkiye Futbol Federasyonundan bir cevap, bir aksiyon, bir açıklama geldi mi? El hak ne gezer…
Peki, neyi kastetmekteydi acaba Sn. Toprak? Sadece bir anlık kızgınlık ve öfke ile mi sarf etmişti bu sözleri yoksa bildiği bir şeyler mi var? Biliyorsa neleri biliyor? Bildiği konuları kimlerle paylaşıyor? Yoksa boş atıp dolu tutmaya mı çalıştı? Yoksa aslında bildiği bir şey yok ama varmış gibi bak daha dikkatli olmazsanız bunları açıklarım yaklaşımı ile bir baskı mı yaratmak istiyor? Ya da aslında kastettiği tarafın da bildiği ortak bir sırdan mı bahsediyordu? Yoksa söylediği bu lafların, hukuki ve sosyal yaptırımları olacağını bilemeyecek kadar acemi bir yöneticimi Sn. Toprak? Ne demek “Çıkar sağlamak!” hala bekliyoruz bunun hukuki ve fiili karşılığının ne anlama geldiğinin açıklanmasını... Peki, bu kabil laflar etmenin TFF tarafından bir karşılığı yoksa TC Devletinin yargı kurumlarından birinin nezdinde bir hukuki karşılığı yok mudur? Peki, bu davranış ta bir tür suç işlemek değil midir? İddia sahibi dediğini ispatlamakla yükümlü değil midir?
Ahlaklı, seviyeli ve temiz futbol için, devletin savcılarının derhal soruşturma başlatması gerekmez mi idi acaba? Görünen o ki, TFF nin umurunda değil bu suçlamaların altında kalmak… Peki, MHK ne diyor bu konuda? Kocaman bir sus… Peki, herhangi bir eski ya da yeni yardımcı hakem ve de özellikle mezkûr maçın yardımcı hakemleri bu sözlerden kendi üstlerine bir şey almamış mıdır? Bu sözlerde bu maçın yardımcı hakemlerinin alınmasını gerektirecek bir anlam mı yoktu acaba? Yoksa varda mezkûr yardımcı hakemler bu ağır ithamın altında kalmalarını gerektirecek ve karşılığı olacak bir ilişkinin içinde midirler? Neden susarlar, neden cevap vermezler, insan onurunu bundan daha fazla incitecek ve kıracak başka nasıl bir davranış olur ki acaba?
Peki, böylesine önemli açıklamalar bir defaya mahsus oldu da mı cevap verilmiyor? Hayır, maalesef bu sezon da daha 6 hafta oynanıyor durum aynı, gücü gücü yetene…
Bu durumdan büyük ölçüden kurtulmanın, nispeten şikenin en büyük sonuçlarından sayılabilecek unsurların denetlenmesinin önünü açmak gerekmektedir. Peki, nasıl olabilir bu sözlerin etkisini azaltmak, ya da boşa sarfedildiğinde sarfedeni ispata davet edebilmek ve tarafları aklamak…
Bu yaklaşımdan yola çıkılarak TC Maliyesinin ilgili birimleriyle de işbirliğinde bulunularak, başta ve behemehâl; suçlayanların ve suçlananların, bilahare de suçlanmayan tüm hakem, hakem yöneticileri ve MHK`ları ile gözlemcilerine en az 15-20 yıl geriye giderek ve “Nereden ve nasıl buldun?” sorusu sorulmalı ve mal varlıkları araştırılmalıdır.
Bakalım Futbol Federasyonunun Başkanı Mahmut Özgener ve Merkez Hakem Kurulunun hemşehrisi ve hakemlik hayatı büyük şaibelerle dolu Başkanı hakem çocuğu hakem Oğuz Sarvan, bu konuda neler yapacaklar merakla beklemekteyiz… Ayrıca, yetimin hakkını yedirmem, fakir-fukar-gürabanın hakkını kimseye kaptırmam iddialarının sahipleri bu konuda ne yapacaklar merakla beklemekteyiz…
Şimdi soruyor ve cevap bekliyoruz…
1. Süperlig’te görev yapan hakemlerden ve MHK Başkanı ile üyelerinden mal ve servet beyanları istendi mi?
2. Bu beyanlar istendi ise alınabildi mi?
3. Bu beyanlar gizli mi?
4. Bu beyanlar basına ve kamuoyuna açıklanacak mı?
5. Bu beyanlar açıklanmadığı takdirde bunların her an değiştirilebileceği konusunda kamuoyunun kaygısı olduğunu biliyor musunuz?
6. Kamuoyunun yaygın olarak şikâyet ettiği menfaat temini ve nemalanmayı devam ettirmekten başka bir amaca hizmet etmeyen “gizlilik” bu yıl da devam edecek mi?
7. Peki, mal beyanı gizli kalırsa kamuoyunun herhangi bir koku veya duyum alması halinde veya bilgi edinmesi halinde bu bilgiyi nasıl teyit etmesini beklemektesiniz?
Vs…vs…vs….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder