İDDİALAR VE KUŞKULAR
İki yıl önce Fenerbahçe şampiyon oldu. Hem de Beşiktaş'ın 8 puan gerisinden gelip, öne geçip şampiyon oldu. 8 puan geriden gelme işi inanılmaz bir tartışma yarattı tabii ki . Eski Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili'yle ilgili iddialar hâlâ ortada... Eski Beşiktaş teknik direktörü Lucescu nun yenilir yutulur gibi olmayan zehir zemberek iddiaları ve suçlamaları ortada ...
Bir kulüp başkanının, kendi futbolcusuna gidip, 'Biz bu şampiyonluğu bırakacağız, kovalamayalım,' diye bir ifade kullanması mümkün mü? Kolay mı bu?
Acaba direk başkan değil de idari manager Sinan Engin mi bu zoru gerçekleştirdi dersiniz?
Sevgili Beşiktaşlılar;
Yukarıdaki bu iddialar doğru olabilir mi acaba?
Hiç bu konu ile ilgili aklınızı karıştıran zihninizi kurcalayan taraflar varmı?
Kalenin içerden fethedildiğini bu nedenle düşünürmüsünüz acaba?
Yöneticilerinizin de sizi umarsamadan böyle birşey yapmış olabileceği duygusuna zaman zaman kapıldığınız olur mu?
Acaba Serdar Bilgili ile Aziz Yıldırım arasında birşeyler olduğu yada Haluk Ulusoy ile Serdar Bilgili ve Aziz Yıldırım arasında birşeyler dönmüş olabileceği ve Sinan Engin in bu işe malum ve büyük abileri vasıtası ile (hani onlara vize alımı işinde yardım etmişti yaa) aracılık etmiş olabileceği kuşkusu içinizi kemirmiyormu?
Bu soruları daha detaylı sormak mümkün tabii ki de bundan daha fazla hatırlatma yapmaya gerek yok galiba.
İki yıl önce Fenerbahçe şampiyon oldu. Hem de Beşiktaş'ın 8 puan gerisinden gelip, öne geçip şampiyon oldu. 8 puan geriden gelme işi inanılmaz bir tartışma yarattı tabii ki . Eski Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili'yle ilgili iddialar hâlâ ortada... Eski Beşiktaş teknik direktörü Lucescu nun yenilir yutulur gibi olmayan zehir zemberek iddiaları ve suçlamaları ortada ...
Bir kulüp başkanının, kendi futbolcusuna gidip, 'Biz bu şampiyonluğu bırakacağız, kovalamayalım,' diye bir ifade kullanması mümkün mü? Kolay mı bu?
Acaba direk başkan değil de idari manager Sinan Engin mi bu zoru gerçekleştirdi dersiniz?
Sevgili Beşiktaşlılar;
Yukarıdaki bu iddialar doğru olabilir mi acaba?
Hiç bu konu ile ilgili aklınızı karıştıran zihninizi kurcalayan taraflar varmı?
Kalenin içerden fethedildiğini bu nedenle düşünürmüsünüz acaba?
Yöneticilerinizin de sizi umarsamadan böyle birşey yapmış olabileceği duygusuna zaman zaman kapıldığınız olur mu?
Acaba Serdar Bilgili ile Aziz Yıldırım arasında birşeyler olduğu yada Haluk Ulusoy ile Serdar Bilgili ve Aziz Yıldırım arasında birşeyler dönmüş olabileceği ve Sinan Engin in bu işe malum ve büyük abileri vasıtası ile (hani onlara vize alımı işinde yardım etmişti yaa) aracılık etmiş olabileceği kuşkusu içinizi kemirmiyormu?
Bu soruları daha detaylı sormak mümkün tabii ki de bundan daha fazla hatırlatma yapmaya gerek yok galiba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder